NEZLE - GRİP
 
 
 ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU NEDİR - NEZLE NEDİR - GRİP NEDİR
RİNOVİRUS NEDİR - İNFLUENZA NEDİR – A. LARENGOTRAKEOBRONŞİT NEDİR
NEZLE GRİPTEN KORUNMA NEDİR - TEDAVİ NASILDIR - GRİP AŞISI NEDİR
NEZLE GRİP SIRASI VE SONRASI NASILDIR – KOMPLİKASYONLAR NELERDİR 
 
  
  
 Grip tedavisiz 7 günde tedaviyle 1 haftada geçen, 
ama dinlenme, destek tedavisi, gözlem ve ihtiyaç halinde enerjik 
müdahale ile komplikasyonlara gidişin önlenmesini gerektiren bir 
hastalıktır. 
 
 SÖZLÜK
Üst solunum yolu enfeksiyonu: Üst solunum yolunu tutan sıklıkla viral kökenli hastalık
Nezle: Burnun ve burunyanı sinüslerinin virüslerle akut iltihabı, soğuk algınlığı, coryza
Grip: Tüm üst solunum yolunun virüslerle akut iltihabı, influenza
Akut Larengotrakeobronşit: Solunum yolu tıkayıcı enfeksiyonu, krup, psödokrup, akut subglottit
Akut sinüzit: Akut rinosinüzit, sinüslerin akut iltihabı 
 
 Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Nedir - Nezle Nedir - Grip Nedir  
 
 Üst solunum yolu enfeksiyonu, üst
 solunum yolunu tutan enfeksiyöz hastalıkları genel olarak tanımlayan 
bir kavramdır. Ancak bu kavram pratikte, bakteriyel enfeksiyonları 
değil, viral enfeksiyonları anlatmak için kullanılır. Viral üst solunum 
yolu enfeksiyonları, çok farklı virüslerle ve daha da önemlisi bunların 
toplamda yüzlü rakamlarla ifade edilen çok çeşitli serolojik suşları, 
yani alt tipleri, ile oluşur. Bu virüslerin solunum yolunda 
yerleştikleri asli doku, yarattıkları doku harabiyeti ve oluşturdukları 
belirti-bulgu zinciri virüsün cinsine, hatta alt tipine göre farklılık 
gösterir. O nedenledir ki, her enfeksiyon birbirinden az veya çok farklı
 hastalık tablosu oluşturur. Diğer taraftan üst solunum yolu bir 
bütündür; hatta üst ve alt solunum yolu bir bütündür. Dolayısıyla hangi 
bölgenin patolojisi ön planda olursa olsun, her bir viral solunum yolu 
enfeksiyonu diğer bölgeleri de az veya çok, direk veya endirek etkiler. 
Bu gerçekler bilinmek kaydıyla, üst solunum yolu enfeksiyonları 2 ana 
gurupta toplanır: Nezle ve grip. Bu, tıbbi açıdan geleneksel 
sınıflamadır. Ama daha da önemlisi halkın binlerce yıllık tecrübesi ile 
oluşmuş bir ayırımdır.
 Nezle, burnun ve burunyanı sinüslerinin virüslerle
 akut iltihabıdır. Yalnız buruna ait belirti-bulgularla, yani 
aksırık-burun akıntısı-burun tıkanıklığı ile seyreder. Başlangıçta burun
 akıntısı yoktur, yalnız aksırık vardır. Takiben seröz, yani açık renk 
ve sıvı kıvamlı, aşırı miktarda akıntı oluşur. İlerleyen günler içinde 
ise burun akıntısı müköz, yani koyu renk ve yoğun kıvamlı, bir hal alır,
 miktarı azalır ve bu sırada burun tıkanıklığı belirginleşir. Nezle, 
yutak gibi üst solunum yolu üzerindeki diğer dokuları da hafif olarak 
etkiler. Yine tüm vücudu ilgilendiren, ancak hafif düzeyde, genel 
belirti-bulgular oluşturabilir. Nezle; soğuk algınlığı, İngilizcesi 
tanımlaması ile common cold, veya coryza olarak da adlandırılır.
 Grip, tüm üst solunum yolunun, hatta bazen tüm üst
 ve alt solunum yolunun, virüslerle akut iltihabıdır. Sıklıkla yutak 
iltihabı, kimi zamansa gırtlak veya trakea-bronş-bronşiol iltihabı ön 
plandadır. Genelde boğaz ağrısı gibi yutağa ait lokal belirti-bulgularla
 ve ateş, üşüme hissi, kırıklık, halsizlik, iştahsızlık, eklem ağrıları,
 baş ağrısı gibi genel belirti-bulgularla seyreder. Aksırık, burun 
akıntısı, burun tıkanıklığı gibi burun şikayetleri ve ses kısıklığı, 
kuru öksürük gibi gırtlak-trakea-akciğer şikayetleri tabloya eşlik 
edebilir. Virüsün tuttuğu asli dokuya göre bu belirti-bulguların 
dağılımı ve şiddeti değişebilir. Grip, hekimler tarafından tehlikeli 
salgınlar yapan virüsün adına atfen influenza olarak da adlandırılır.
 Üst solunum yolu enfeksiyonu ile yaş ilintisi, özellik gösterir. Üst solunum yolu viral enfeksiyonları bebeklerde nadir
 görülürken, küçük çocuklarda yılda ortalama 6-7 nezle-grip enfeksiyonu 
oluşur. Yetişkinlerde görülme sıklığı, yaklaşık olarak yılda 2-3 
enfeksiyon şeklindedir. Yaşlılarda da sıklık benzerdir, ancak 
komplikasyon olasılığı yüksektir.
 Üst solunum yolu enfeksiyonu gelişim mekanizması, şu şekildedir: Virüsler; bulaşmış ortak eşya kullanımı, bulaşmış elin 
yüze değdirilmesi gibi direk temas yoluyla veya virüslü öksürük-aksırağa
 maruz kalma, virüsün bulunduğu kapalı ortam havasını teneffüs etme gibi
 partikül soluma yoluyla, burundan alınır. Virüsler, geniz bölgesi başta
 olmak üzere, üst solunum yolu mukozası yüzeyinde tutunur ve replike 
olmaya, yani çoğalmaya başlarlar. Bu süreç inkubasyon periodu denilen 
hastalığın yerleşme sürecidir. Çoğalan virüsler, bir-iki gün içinde 
belli bir sayıya ulaştıktan sonra; direk hasar, iltihabi reaksiyonları 
çağırma ve kolinerjik sinirsel aktiviteyi tetikleme mekanizmalarıyla 
hastalık tablosunu başlatırlar. Böylece direk doku hasarı kliniğinin 
yanısıra, iltihap gelişimiyle iltihabın 5 asli bölgesel belirti-bulgusu 
yani ağrı-fonksiyon kaybı-şişlik-kızarıklık-ısı artışı beşlisi, 
kolinerjik sinirlerin uyarılmasıyla mukoza salgılarının artması ve damar
 genişlemesi, ayrıca aksırık ve öksürük reflekslerinin tetiklenmesi 
oluşur. Yine enfeksiyonun etkileri bir yandan, vücudun kendini savunması
 diğer yandan genel belirti-bulguların oluşumuna yol açar.
 Üst solunum yolu, solunum yolunun teorik 2 
parçasından biridir. Solunum yolu; burnun girişinden yani vestibulumdan 
başlar ve akciğerlerin alveol denilen mikroskopik baloncuk dokusu 
sınırında sonlanır. Bu uzun yol anatomik olarak bir bütün olmasına 
karşın; branşlar arası ayırım, tanı yöntemlerindeki farklar, 
hastalıkların değişik özellikleri gibi çeşitli gerekçelerle üst ve alt 
solunum yolu şeklinde iki kısımda incelenir. Üst solunum yolu; burun, 
geniz ve gırtlaktan oluşur. Aslında sindirim yolunun parçası olan 
yutağın orta ve alt bölümleri de, bu hat üzerinde bulunduğundan, üst 
solunum yolunun parçası gibi işlev görür. Alt solunum yolu ise; trakea, 
sol ve sağ ana bronşlar, bronşlar ve bronşioller dizisinden oluşur. Alt 
solunum yolu akciğerlerin alveolleri sınırında sonlanır. 
 
 Rinovirüs Nedir - İnfluenza Nedir – Akut Larengotrakeobronşit Nedir  
 
 Üst solunum yolu enfeksiyonu yapan virüsler, çok geniş bir yelpazeye yayılırlar. Bunların arasında en sık etken 
olanlar; rinovirüsler, koronavirüsler, infuenza A ve B virüsleri, 
adenovirüsler, respiratuar sinsisyal virüsler ve parainfluenza 
virüsleridir. Ayrıca enterovirüsler, insan metapnömovirüsleri gibi 
değişik virüsler de üst solunum yolu viral enfeksiyonlarına yol 
açabilirler.
 Nezle kliniğine yol açan virüsler, hakkında 
şunları ifade etmek gerekir. Nezle, en sık rinovirüslerle oluşur. 
Rinovirüsler, nezle vakalarının yaklaşık yarısının etkenidir. Diğer sık 
nezle etkenleri ise koronavirüsler, respiratuar sinsisyal virüsler ve 
parainfluenza virüsleridir. Tüm bu virüslerin ortak özellikleri, mukoza 
denilen iç cilt dokusunda önemli bir hasar yaratmamalarıdır. Etkileri 
özellikle burun içi dokusunda oluşur. Dolayısıyla meydana getirdikleri 
enfeksiyonlar, ayrıntılarında farklar olsa da, nezlenin klasik hafif 
belirti-bulguları ile seyreder. Rinovirüslerin, 100 den fazla serolojik 
suş denilen alt gurubu vardır.
 Grip kliniğine yol açan virüsler, hakkında ise 
şunları ifade etmek gerekir. Grip, en sık influenza virüsleri ve 
adenovirüsler ile oluşur. Bu virüslerin ortak özellikleri, mukoza 
denilen iç cilt dokusunda önemli hasarlar yaratmalarıdır. Etkileri tüm 
üst solunum yolunda, hatta bazen tüm üst ve alt solunum yolunda oluşur. 
Meydana getirdikleri enfeksiyonlar, ayrıntılarında farklar olsa da, 
gribin klasik ağır belirti-bulguları ile seyreder. İnfuenza virüsünün, A
 ve B ana gurupları önemlidir. Ayrıca pek çok serolojik suşu, yani alt 
gurubu vardır. İnfluenzanın önemli bir başka özelliği ise kolayca 
mutasyon, yani genetik değişiklik geçirebilmesi, dolayısıyla yeni 
serolojik suşlar oluşturabilmesidir. Epidemi denilen salgınlar özellikle
 influenza virüsleri ile meydana gelir. İnfluenza virüsü, akut 
sinüzit-akut otit gibi hastalıklara yol açan hemofilus influenza 
bakterisi ile karıştırılmamalıdır.
 Akut larengotrakeobronşit, ya da krup/psödokrup, viral solunum yolu enfeksiyonlarının küçük çocuklarda saptanan özel bir 
formudur. Hastalık 6 ay-3 yaş arası çocuklarda görülür. Başka virüslerle
 oluşabilse de, asli etken parainfluenza 1 ve 2 virüsleridir. Patoloji 
özellikle subglottik mesafe ödemi, yani gırtlakta ses telleri altındaki 
dar bölgenin şişmesi, dolayısıyla hava yolunun daralması ile 
karakterizedir. Bu nedenle akut subglottit olarak da adlandırılır. 
Klasik üst solunum yolu enfeksiyonu belirti-bulgularının yanısıra, 
hastalığa özel ürkütücü boğuk ses, stridor denilen tek veya çift fazlı 
gürültülü nefes darlığı ve havlar tarzda öksürük tablosu gelişir. Tedavi
 hekim gözetiminde ve enerjik olmak zorundadır: Sempatomimetik ve 
kortizol içeren ilaçlar, nebulize çözeltiler şeklinde solunum yolundan 
uygulanır. Yine buhar uygulamaları sekresyonların atılımını 
kolaylaştırarak ilave problemlerin azalmasını sağlar. İhtiyaç halinde 
daha ileri tedavi yöntemleri, yani ilaçların enjeksiyonla uygulanması, 
maske ile oksijen-helyum desteği, hatta istisnai vakalarda entubasyon, 
söz konusu olabilir. 
 
 Nezle Gripten Korunma Nedir - Tedavi Nasıldır - Grip Aşısı Nedir  
 
 Nezle ve gripten korunmak için, 
özellikle kış aylarında ve geçişlerinde özen gerekir. Ancak bu 
hastalıklardan mutlak korunma mümkün değildir. Ayrıca bu viral 
hastalıkların başta üst solunum yolu enfeksiyonları olmak üzere tüm 
hastalıklara karşı genel anlamda vücudun bağışıklık sistemini aktive 
etme, direncini artırma şeklinde bir katkı getirmesinin de söz konusu 
olduğu unutulmamalıdır. Üst solunum yolu enfeksiyonları sıklığını 
azaltmak için alınabilecek önlemler, takıntı haline getirmemek ve sosyal
 ilişkileri bozmamak kaydıyla, şu şekilde özetlenebilir:
 Vücut direncini artırmak için yapılması gerekenler şunlardır:
Düzenli beslenme, düzenli sıvı alımı, düzenli uyku, düzenli yaşam sağlamak.
Düzenli şekilde hafif tempoda egzersiz yapmak.
Ani sıcak-soğuk hava değişikliğinden kaçınmak.
Aşırı soğuk havada atkı kaşkol arasından havayı ısıtarak nefes almak.
Direnci yükselten doğal gıdalar yemek, bitkisel çaylar içmek.
İhtiyaç halinde vitamin takviyesi almak.
İhtiyaç halinde immun sistemi aktive edici ilaçlar kullanmak.
 Bulaşma ihtimalini azaltmak için yapılması gerekenler ise şunlardır:
Kalabalık ortamlardan olabildiğince uzak durmak.
Kapalı ortamları düzenli şekilde havalandırmak.
Sosyal ilişkileri yaralamadan, nezleli gripli insanlarla yakın temastan kaçınmak.
Takıntı haline getirmeden, ele bulaşma düşünüldüğünde elleri yıkamak.
Bulaşmış eller yıkanamıyorsa, elleri yıkayana kadar yüze temas ettirmemek.
 Grip aşısı, etkinliği açısından tartışmalar olsa 
da, uzun dönemdir kullanılan, bireysel sağlık ve toplum sağlığı 
açısından getirileri olan koruyucu bir uygulamadır. Bu aşının 
zaafiyetleri, yalnız birkaç virusa karşı bağışıklık sağlaması ve aşı 
uygulamasının her kış yenilenmesi ihtiyacıdır. Her yıl Dünya Sağlık 
Örgütü tarafından, önceki yıl dünyada en fazla grip salgını yapmış 3 
virüs suşu belirlenir, ilkbahar aylarında bu virüslere karşı aşı 
geliştirilir, yaz aylarında piyasaya verilir ve kışa yakın sonbahar 
aylarında bu aşı uygulanır. Aşılanan kişi bu 3 virüs suşuna karşı 2-3 
hafta içinde bağışıklık geliştirir, böylece bunların yapabilecekleri 
enfeksiyonlardan korunmuş olur. Ancak doğaldır ki başka virüs suşları, 
aşılı kişilerde de grip oluşturabilir. Aşılanma neticesinde tüm grip 
vakaları önlenemese de aşılı kişilerin grip olma ihtimalleri düşer, aynı
 şekilde toplumda büyük salgın ihtimalleri kısmen azalmış olur. Grip 
aşısı uygulanması, mutlak korunmanın mümkün olmadığının bilinmesi 
kaydıyla; yaşlılarda, kalp hastalıkları-solunum sistemi 
hastalıkları-diabet gibi müzmin rahatsızlığı olanlarda, bağışıklık 
zaafiyeti durumlarında ve sağlık personelinde daha anlamlıdır. Ancak aşı
 uygulamalarının tıbbın diğer konularında olduğu gibi, hekime 
danışılarak vaka bazında kararlarla yapılması sağlıklı yöntemdir.
 Nezle aşısı yoktur, zira nezle aşı uygulamayı 
gerektirecek ciddiyette bir hastalık değildir. Ayrıca yalnızca 
rinovirüslerin bile 100 den fazla suşu bulunur, bu suşlar sürekli 
genetik değişim geçirir ve nezle enfeksiyonları pekçok farklı suş 
tarafından oluşturulur. Dolayısıyla anlamlı koruma sağlıyacak aşı 
geliştirilmesi güçtür. Kaldı ki, başka virüs gurupları da nezleye yol 
açabilir.
 Nezle tedavisi, semptomatik, yani 
belirti-bulguları azaltmaya yönelik bir tedavidir. Nezlenin 
hafifletilmesi ve hastalık süresinin kısaltılması için ruprintrivir, 
pleconaril gibi antirinoviral ilaçlar vardır, ancak bu ilaçların 
etkinlikleri sınırlıdır, rutinde kullanılmaz. Rutin nezle tedavisinin 
iki amacı vardır; birincisi kişinin hastalık sürecini rahat atlatması, 
ikincisi burunda-burunyanı sinüslerinde ve orta kulakta bakteriyel 
enfeksiyonların yerleşim ihtimalinin azaltılmasıdır. Bu amaçlarla 
hastalık sırasında yorgunluktan kaçınılır ve vücut direncini artırıcı 
genel önlemler alınır. Tedavide ise, sempatomimetik/dekonjestan ve 1. 
kuşak antihistaminik ilaçları tek tek veya kombine olarak içeren 
şuruplar ve haplar kullanılır. Sempatomimetik, yani dekonjestan ilaçlar;
 burun içinde damar büzücü, dolayısıyla doku büzücü etki oluştururlar. 
Birinci kuşak antihistaminik ilaçlar ise; kaşıntıyı aksırığı ve burun 
içi şişliğini histamin salınımını azaltarak ve ayrıca antikolinerjik 
etki yaparak önlerler. Sempatomimetik/dekonjestan burun spreyleri de, 
birkaç günü aşmamak kaydıyla, kullanılır. Hastalık sırasında burun 
ilintili şikayetler kötüleşirse, uzarsa ve özellikle burun akıntıları 
müköz karakterden cerahatli karaktere dönerse, akut sinüzit oluşmuştur. 
Diğer taraftan, nezle sırasında tubal disfonksiyona bağlı kulak 
dolgunluğu ve sızısı şikayetleri olabilir. Ancak ciddi kulak ağrısı ve 
işitme kaybı belirtileri ortaya çıkarsa, akut orta kulak iltihabı 
gelişmiştir. Bu iki bakteriyel komplikasyon meydana geldiğinde, uygun 
antibiyotik ve destek uygulamaları, tedaviye ilave edilir.
 Grip tedavisi, benzer şekilde semptomatik, yani 
belirti-bulguları azaltmaya yönelik bir tedavidir. Gribin hafifletilmesi
 ve hastalık süresinin kısaltılması için amantadin, rimantadin ve daha 
yeni zanamivir, oseltamivir gibi antiviral ilaçlar vardır, ancak bu 
ilaçların etkinlikleri sınırlıdır, istisnai riskli durumlar dışında 
rutinde kullanılmaz. Gripte geleneksel tedavinin üç amacı vardır; 
birincisi kişinin hastalık sürecini rahat atlatması, ikincisi çocuklarda
 yüksek ateşe bağlı havale gelişiminin önlenmesi, üçüncüsü alt solunum 
sisteminde akut bronşit ve pnömoni, üst solunum sisteminde ise akut 
sinüzit ve akut otit gibi bakteriyel hastalıkların yerleşim ihtimalinin 
azaltılmasıdır. Bu amaçlarla istirahat sağlanır ve vücut direncini 
artırıcı genel önlemler alınır. Tedavide; analjezik, sempatomimetik, 
antihistaminik, antitussif özellikte farklı ilaçları tek tek veya 
kombine olarak içeren şuruplar veya haplar kullanılır. Parasetamol gibi 
analjezik yani ağrı kesici ilaçlar; ağrıyı azaltır ve ateşi düşürür. 
Efedrin gibi sempatomimetik ilaçlar; burunda doku büzücü, bronşlarda ise
 bronşları genişletici etki gösterir. Klorfeniramin gibi antihistaminik 
1. kuşak ilaçlar; kaşıntı aksırık ve şişliği direk histamin salınımını 
azaltarak ve ayrıca antikolinerjik etki yaparak önler. Kodein gibi 
antitussif, yani öksürük önleyici ilaçlar; kuru gıcık öksürüğünü 
baskılayarak tedaviye katkıda bulunur. Grip sırasında akciğer ilintili 
şikayetler kötüleşirse, uzarsa ve özellikle balgamlı öksürük ile nefes 
darlığı ilave olursa, akut bakteriyel bronşit veya pnömoni söz konusu 
olabilir. Ayrıca gripte de akut sinüzit ve akut otit gelişebilir. Bu 
bakteriyel komplikasyonlar meydana geldiğinde, özellikle akut bronşit ve
 pnömoni söz konusu olduğunda, antibiyotik ve destek uygulamaları, 
mutlaka hekim gözetiminde yapılır. 
 
 Nezle Grip Sırası ve Sonrası Nasıldır – Komplikasyonlar Nelerdir  
 
 Nezle grip tedavisi sırası ve sonrası, şöyle özetlenebilir: Nezle ve grip genelde, diğer akut hastalıklar 
gibi, hekim-ilaç yardımıyla veya kendiliğinden tamamen iyileşir. Ancak 
bazı hastalarda, üst solunum yolu viral hastalığı sırasında veya 
takiben, komplikasyonlar gelişir.
 Üst solunum yolu enfeksiyonu komplikasyonları, pekçok farklı mekanizmayla ve pekçok farklı sistemde oluşabilir. Ancak 
en sık görülen komplikasyon gurubu, bakteriyel süperenfeksiyonlardır. 
Fırsatçı veya patojen bakteri çeşitleri, virüslerin dirençlerini 
kırdıkları dokularda ve komşu yapılarda, kolayca yerleşir ve ilave 
enfeksiyon geliştirir. Bu enfeksiyonlar değişik dokuları tutabilir. En 
sık görülen bakteriyel enfeksiyonlar; akut adenoidit ve sinüzit, akut 
orta kulak iltihabı, akut anjin, akut bronşit ve pnömonidir. Üst solunum
 yolunda süperenfeksiyon yapan bakteriler ve bunlara etkili 
antibiyotikler ile alt solunum yolunda süperenfeksiyon yapan bakteriler 
ve bunlara etkili antibiyotikler farklıdır. Komplikasyonlardan özellikle
 pnömoni ve akut sinüzitten ayrıntılı söz etmek gerekir. Komplikasyon 
oluşumu ve sonuçları açısından özellikle risk taşıyan çocuklar, yaşlılar
 ve müzmin hastalardan da ayrıca söz edilmelidir.
 Pnömoni komplikasyonu, yani grip sırasında zatüre 
gelişimi, hayati risk oluşturabilen bir komplikasyondur. Pnömoni; alt 
solunum sisteminin nihai kısmı olan akciğerlerin, direnci kırılmış 
durumdaki dokusuna, bakterilerin yerleşmesiyle oluşur. Bu nedenle gripal
 bir enfeksiyon sırasında tablonun ağırlaşması, yani ateşin yüksek 
seyretmesi, nefes darlığı gelişmesi, nefes alırken ağrı oluşması, 
öksürüğün artması veya balgamlı hale dönmesi, yine genel 
belirti-bulguların artması gibi pnömoni belirti-bulguları oluştuğunda 
hekime süratle başvurulması gerekir. Tedavide uygun güçlü antibiyotikler
 ve ihtiyaç gösteren sistemlere destek yöntemleri kullanılır.
 Akut sinüzit komplikasyonu, nezle gribi takiben, 
direnci kırılmış-ödem gelişmiş-silyer hareketleri bozulmuş burun ve 
sinüs mukozasına bakterilerin yerleşmesiyle gelişen komplikasyondur. 
Viral üst solunum yolu enfeksiyonu sırasında burun ilintili şikayetler 
giderek kötüleşirse, düzelmeye başlamışken tekrar kötüleşirse veya 10 
günden uzun sürerse, hastalık olasılıkla, bakterilerin ilave olmasıyla 
akut sinüzite dönmüştür. Akut sinüzitlerin 3 ana belirti-bulgusu; yüz 
ağrısı, burun tıkanıklığı ve cerahatli burun akıntısıdır. Tedavide uygun
 geniş spektrumlu antibiyotikler ve destek yöntemleri kullanılır.
 Çocuklarda komplikasyon, sıkça görülür. Genel 
olarak çocuklarda komplikasyon gelişme ihtimali, üst solunum yolunda 
olsun alt solunum yolunda olsun, yetişkinlerden daha yüksektir. Yine 
çocuklarda febril konvülsiyon, yani yüksek ateşe bağlı havale gelişmesi 
ihtimali bulunur. Komplikasyonlarda antibiyotikler ile ateş düşürücü 
ilaçlar ve soğuk uygulamaları başta olmak üzere, gerekli önlemlerin 
süratle alınması gerekir.
 Yaşlılarda ve müzmin hastalarda komplikasyon, hayati tehlike oluşturabilir. Yaşlı hastalarda ve kalp hastalığı-solunum
 sistemi hastalığı-diabet hastalığı gibi müzmin rahatsızlığı olanlarda, 
yine bağışıklık zaafiyeti durumlarında, gribi takiben gelişen zatürre 
çok risklidir. Bu hastaların grip süreçlerinin yakın takibi, ihtiyaç 
halinde gecikmeksizin uygun antibiyotik ve destek tedavisine başlanması 
çok kritiktir. 
 
  
  
 
 
  
  
  
  
  
  
 Copyright/Main Edition 2012 - Comprehensive Revision 2015 - Limited Revision 2022 - Prof. Dr. TUNCAY ULUĞ
Bu internet sitesi, Prof. Dr. Tuncay Uluğ'un Otobiyografisi 
ve KBB Hastalıkları/Baş Boyun Cerrahisi Branşının Anlatımını beraberce içeren birleşik bir sitesidir. 
              Bu internet sitesinin tüm hakları saklıdır.
              Bu sitede yer alan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır; 
hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmaz, bu konuda herhangi bir 
sorumluluk kabul edilmez.
              Bu site T.C. ve uluslararası fikir hakları kanunları ile 
korunmaktadır. Hastalıklarla ilgili bölümler tamamıyla Prof. Dr. Tuncay 
Uluğ tarafından yazılmıştır ve yine Prof. Dr. Tuncay Uluğ tarafından bir
 kitap olarak yayımlanabilir. Dolayısıyla hastalıkların tanımlandığı 
bölümler başta olmak üzere bu internet sitesinden alıntı yapılamaz.