NEZLE - GRİP
ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU NEDİR - NEZLE NEDİR - GRİP NEDİR
RİNOVİRUS NEDİR - İNFLUENZA NEDİR – A. LARENGOTRAKEOBRONŞİT NEDİR
NEZLE GRİPTEN KORUNMA NEDİR - TEDAVİ NASILDIR - GRİP AŞISI NEDİR
NEZLE GRİP SIRASI VE SONRASI NASILDIR – KOMPLİKASYONLAR NELERDİR
Grip tedavisiz 7 günde tedaviyle 1 haftada geçen,
ama dinlenme, destek tedavisi, gözlem ve ihtiyaç halinde enerjik
müdahale ile komplikasyonlara gidişin önlenmesini gerektiren bir
hastalıktır.
SÖZLÜK
Üst solunum yolu enfeksiyonu: Üst solunum yolunu tutan sıklıkla viral kökenli hastalık
Nezle: Burnun ve burunyanı sinüslerinin virüslerle akut iltihabı, soğuk algınlığı, coryza
Grip: Tüm üst solunum yolunun virüslerle akut iltihabı, influenza
Akut Larengotrakeobronşit: Solunum yolu tıkayıcı enfeksiyonu, krup, psödokrup, akut subglottit
Akut sinüzit: Akut rinosinüzit, sinüslerin akut iltihabı
Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Nedir - Nezle Nedir - Grip Nedir
Üst solunum yolu enfeksiyonu, üst
solunum yolunu tutan enfeksiyöz hastalıkları genel olarak tanımlayan
bir kavramdır. Ancak bu kavram pratikte, bakteriyel enfeksiyonları
değil, viral enfeksiyonları anlatmak için kullanılır. Viral üst solunum
yolu enfeksiyonları, çok farklı virüslerle ve daha da önemlisi bunların
toplamda yüzlü rakamlarla ifade edilen çok çeşitli serolojik suşları,
yani alt tipleri, ile oluşur. Bu virüslerin solunum yolunda
yerleştikleri asli doku, yarattıkları doku harabiyeti ve oluşturdukları
belirti-bulgu zinciri virüsün cinsine, hatta alt tipine göre farklılık
gösterir. O nedenledir ki, her enfeksiyon birbirinden az veya çok farklı
hastalık tablosu oluşturur. Diğer taraftan üst solunum yolu bir
bütündür; hatta üst ve alt solunum yolu bir bütündür. Dolayısıyla hangi
bölgenin patolojisi ön planda olursa olsun, her bir viral solunum yolu
enfeksiyonu diğer bölgeleri de az veya çok, direk veya endirek etkiler.
Bu gerçekler bilinmek kaydıyla, üst solunum yolu enfeksiyonları 2 ana
gurupta toplanır: Nezle ve grip. Bu, tıbbi açıdan geleneksel
sınıflamadır. Ama daha da önemlisi halkın binlerce yıllık tecrübesi ile
oluşmuş bir ayırımdır.
Nezle, burnun ve burunyanı sinüslerinin virüslerle
akut iltihabıdır. Yalnız buruna ait belirti-bulgularla, yani
aksırık-burun akıntısı-burun tıkanıklığı ile seyreder. Başlangıçta burun
akıntısı yoktur, yalnız aksırık vardır. Takiben seröz, yani açık renk
ve sıvı kıvamlı, aşırı miktarda akıntı oluşur. İlerleyen günler içinde
ise burun akıntısı müköz, yani koyu renk ve yoğun kıvamlı, bir hal alır,
miktarı azalır ve bu sırada burun tıkanıklığı belirginleşir. Nezle,
yutak gibi üst solunum yolu üzerindeki diğer dokuları da hafif olarak
etkiler. Yine tüm vücudu ilgilendiren, ancak hafif düzeyde, genel
belirti-bulgular oluşturabilir. Nezle; soğuk algınlığı, İngilizcesi
tanımlaması ile common cold, veya coryza olarak da adlandırılır.
Grip, tüm üst solunum yolunun, hatta bazen tüm üst
ve alt solunum yolunun, virüslerle akut iltihabıdır. Sıklıkla yutak
iltihabı, kimi zamansa gırtlak veya trakea-bronş-bronşiol iltihabı ön
plandadır. Genelde boğaz ağrısı gibi yutağa ait lokal belirti-bulgularla
ve ateş, üşüme hissi, kırıklık, halsizlik, iştahsızlık, eklem ağrıları,
baş ağrısı gibi genel belirti-bulgularla seyreder. Aksırık, burun
akıntısı, burun tıkanıklığı gibi burun şikayetleri ve ses kısıklığı,
kuru öksürük gibi gırtlak-trakea-akciğer şikayetleri tabloya eşlik
edebilir. Virüsün tuttuğu asli dokuya göre bu belirti-bulguların
dağılımı ve şiddeti değişebilir. Grip, hekimler tarafından tehlikeli
salgınlar yapan virüsün adına atfen influenza olarak da adlandırılır.
Üst solunum yolu enfeksiyonu ile yaş ilintisi, özellik gösterir. Üst solunum yolu viral enfeksiyonları bebeklerde nadir
görülürken, küçük çocuklarda yılda ortalama 6-7 nezle-grip enfeksiyonu
oluşur. Yetişkinlerde görülme sıklığı, yaklaşık olarak yılda 2-3
enfeksiyon şeklindedir. Yaşlılarda da sıklık benzerdir, ancak
komplikasyon olasılığı yüksektir.
Üst solunum yolu enfeksiyonu gelişim mekanizması, şu şekildedir: Virüsler; bulaşmış ortak eşya kullanımı, bulaşmış elin
yüze değdirilmesi gibi direk temas yoluyla veya virüslü öksürük-aksırağa
maruz kalma, virüsün bulunduğu kapalı ortam havasını teneffüs etme gibi
partikül soluma yoluyla, burundan alınır. Virüsler, geniz bölgesi başta
olmak üzere, üst solunum yolu mukozası yüzeyinde tutunur ve replike
olmaya, yani çoğalmaya başlarlar. Bu süreç inkubasyon periodu denilen
hastalığın yerleşme sürecidir. Çoğalan virüsler, bir-iki gün içinde
belli bir sayıya ulaştıktan sonra; direk hasar, iltihabi reaksiyonları
çağırma ve kolinerjik sinirsel aktiviteyi tetikleme mekanizmalarıyla
hastalık tablosunu başlatırlar. Böylece direk doku hasarı kliniğinin
yanısıra, iltihap gelişimiyle iltihabın 5 asli bölgesel belirti-bulgusu
yani ağrı-fonksiyon kaybı-şişlik-kızarıklık-ısı artışı beşlisi,
kolinerjik sinirlerin uyarılmasıyla mukoza salgılarının artması ve damar
genişlemesi, ayrıca aksırık ve öksürük reflekslerinin tetiklenmesi
oluşur. Yine enfeksiyonun etkileri bir yandan, vücudun kendini savunması
diğer yandan genel belirti-bulguların oluşumuna yol açar.
Üst solunum yolu, solunum yolunun teorik 2
parçasından biridir. Solunum yolu; burnun girişinden yani vestibulumdan
başlar ve akciğerlerin alveol denilen mikroskopik baloncuk dokusu
sınırında sonlanır. Bu uzun yol anatomik olarak bir bütün olmasına
karşın; branşlar arası ayırım, tanı yöntemlerindeki farklar,
hastalıkların değişik özellikleri gibi çeşitli gerekçelerle üst ve alt
solunum yolu şeklinde iki kısımda incelenir. Üst solunum yolu; burun,
geniz ve gırtlaktan oluşur. Aslında sindirim yolunun parçası olan
yutağın orta ve alt bölümleri de, bu hat üzerinde bulunduğundan, üst
solunum yolunun parçası gibi işlev görür. Alt solunum yolu ise; trakea,
sol ve sağ ana bronşlar, bronşlar ve bronşioller dizisinden oluşur. Alt
solunum yolu akciğerlerin alveolleri sınırında sonlanır.
Rinovirüs Nedir - İnfluenza Nedir – Akut Larengotrakeobronşit Nedir
Üst solunum yolu enfeksiyonu yapan virüsler, çok geniş bir yelpazeye yayılırlar. Bunların arasında en sık etken
olanlar; rinovirüsler, koronavirüsler, infuenza A ve B virüsleri,
adenovirüsler, respiratuar sinsisyal virüsler ve parainfluenza
virüsleridir. Ayrıca enterovirüsler, insan metapnömovirüsleri gibi
değişik virüsler de üst solunum yolu viral enfeksiyonlarına yol
açabilirler.
Nezle kliniğine yol açan virüsler, hakkında
şunları ifade etmek gerekir. Nezle, en sık rinovirüslerle oluşur.
Rinovirüsler, nezle vakalarının yaklaşık yarısının etkenidir. Diğer sık
nezle etkenleri ise koronavirüsler, respiratuar sinsisyal virüsler ve
parainfluenza virüsleridir. Tüm bu virüslerin ortak özellikleri, mukoza
denilen iç cilt dokusunda önemli bir hasar yaratmamalarıdır. Etkileri
özellikle burun içi dokusunda oluşur. Dolayısıyla meydana getirdikleri
enfeksiyonlar, ayrıntılarında farklar olsa da, nezlenin klasik hafif
belirti-bulguları ile seyreder. Rinovirüslerin, 100 den fazla serolojik
suş denilen alt gurubu vardır.
Grip kliniğine yol açan virüsler, hakkında ise
şunları ifade etmek gerekir. Grip, en sık influenza virüsleri ve
adenovirüsler ile oluşur. Bu virüslerin ortak özellikleri, mukoza
denilen iç cilt dokusunda önemli hasarlar yaratmalarıdır. Etkileri tüm
üst solunum yolunda, hatta bazen tüm üst ve alt solunum yolunda oluşur.
Meydana getirdikleri enfeksiyonlar, ayrıntılarında farklar olsa da,
gribin klasik ağır belirti-bulguları ile seyreder. İnfuenza virüsünün, A
ve B ana gurupları önemlidir. Ayrıca pek çok serolojik suşu, yani alt
gurubu vardır. İnfluenzanın önemli bir başka özelliği ise kolayca
mutasyon, yani genetik değişiklik geçirebilmesi, dolayısıyla yeni
serolojik suşlar oluşturabilmesidir. Epidemi denilen salgınlar özellikle
influenza virüsleri ile meydana gelir. İnfluenza virüsü, akut
sinüzit-akut otit gibi hastalıklara yol açan hemofilus influenza
bakterisi ile karıştırılmamalıdır.
Akut larengotrakeobronşit, ya da krup/psödokrup, viral solunum yolu enfeksiyonlarının küçük çocuklarda saptanan özel bir
formudur. Hastalık 6 ay-3 yaş arası çocuklarda görülür. Başka virüslerle
oluşabilse de, asli etken parainfluenza 1 ve 2 virüsleridir. Patoloji
özellikle subglottik mesafe ödemi, yani gırtlakta ses telleri altındaki
dar bölgenin şişmesi, dolayısıyla hava yolunun daralması ile
karakterizedir. Bu nedenle akut subglottit olarak da adlandırılır.
Klasik üst solunum yolu enfeksiyonu belirti-bulgularının yanısıra,
hastalığa özel ürkütücü boğuk ses, stridor denilen tek veya çift fazlı
gürültülü nefes darlığı ve havlar tarzda öksürük tablosu gelişir. Tedavi
hekim gözetiminde ve enerjik olmak zorundadır: Sempatomimetik ve
kortizol içeren ilaçlar, nebulize çözeltiler şeklinde solunum yolundan
uygulanır. Yine buhar uygulamaları sekresyonların atılımını
kolaylaştırarak ilave problemlerin azalmasını sağlar. İhtiyaç halinde
daha ileri tedavi yöntemleri, yani ilaçların enjeksiyonla uygulanması,
maske ile oksijen-helyum desteği, hatta istisnai vakalarda entubasyon,
söz konusu olabilir.
Nezle Gripten Korunma Nedir - Tedavi Nasıldır - Grip Aşısı Nedir
Nezle ve gripten korunmak için,
özellikle kış aylarında ve geçişlerinde özen gerekir. Ancak bu
hastalıklardan mutlak korunma mümkün değildir. Ayrıca bu viral
hastalıkların başta üst solunum yolu enfeksiyonları olmak üzere tüm
hastalıklara karşı genel anlamda vücudun bağışıklık sistemini aktive
etme, direncini artırma şeklinde bir katkı getirmesinin de söz konusu
olduğu unutulmamalıdır. Üst solunum yolu enfeksiyonları sıklığını
azaltmak için alınabilecek önlemler, takıntı haline getirmemek ve sosyal
ilişkileri bozmamak kaydıyla, şu şekilde özetlenebilir:
Vücut direncini artırmak için yapılması gerekenler şunlardır:
Düzenli beslenme, düzenli sıvı alımı, düzenli uyku, düzenli yaşam sağlamak.
Düzenli şekilde hafif tempoda egzersiz yapmak.
Ani sıcak-soğuk hava değişikliğinden kaçınmak.
Aşırı soğuk havada atkı kaşkol arasından havayı ısıtarak nefes almak.
Direnci yükselten doğal gıdalar yemek, bitkisel çaylar içmek.
İhtiyaç halinde vitamin takviyesi almak.
İhtiyaç halinde immun sistemi aktive edici ilaçlar kullanmak.
Bulaşma ihtimalini azaltmak için yapılması gerekenler ise şunlardır:
Kalabalık ortamlardan olabildiğince uzak durmak.
Kapalı ortamları düzenli şekilde havalandırmak.
Sosyal ilişkileri yaralamadan, nezleli gripli insanlarla yakın temastan kaçınmak.
Takıntı haline getirmeden, ele bulaşma düşünüldüğünde elleri yıkamak.
Bulaşmış eller yıkanamıyorsa, elleri yıkayana kadar yüze temas ettirmemek.
Grip aşısı, etkinliği açısından tartışmalar olsa
da, uzun dönemdir kullanılan, bireysel sağlık ve toplum sağlığı
açısından getirileri olan koruyucu bir uygulamadır. Bu aşının
zaafiyetleri, yalnız birkaç virusa karşı bağışıklık sağlaması ve aşı
uygulamasının her kış yenilenmesi ihtiyacıdır. Her yıl Dünya Sağlık
Örgütü tarafından, önceki yıl dünyada en fazla grip salgını yapmış 3
virüs suşu belirlenir, ilkbahar aylarında bu virüslere karşı aşı
geliştirilir, yaz aylarında piyasaya verilir ve kışa yakın sonbahar
aylarında bu aşı uygulanır. Aşılanan kişi bu 3 virüs suşuna karşı 2-3
hafta içinde bağışıklık geliştirir, böylece bunların yapabilecekleri
enfeksiyonlardan korunmuş olur. Ancak doğaldır ki başka virüs suşları,
aşılı kişilerde de grip oluşturabilir. Aşılanma neticesinde tüm grip
vakaları önlenemese de aşılı kişilerin grip olma ihtimalleri düşer, aynı
şekilde toplumda büyük salgın ihtimalleri kısmen azalmış olur. Grip
aşısı uygulanması, mutlak korunmanın mümkün olmadığının bilinmesi
kaydıyla; yaşlılarda, kalp hastalıkları-solunum sistemi
hastalıkları-diabet gibi müzmin rahatsızlığı olanlarda, bağışıklık
zaafiyeti durumlarında ve sağlık personelinde daha anlamlıdır. Ancak aşı
uygulamalarının tıbbın diğer konularında olduğu gibi, hekime
danışılarak vaka bazında kararlarla yapılması sağlıklı yöntemdir.
Nezle aşısı yoktur, zira nezle aşı uygulamayı
gerektirecek ciddiyette bir hastalık değildir. Ayrıca yalnızca
rinovirüslerin bile 100 den fazla suşu bulunur, bu suşlar sürekli
genetik değişim geçirir ve nezle enfeksiyonları pekçok farklı suş
tarafından oluşturulur. Dolayısıyla anlamlı koruma sağlıyacak aşı
geliştirilmesi güçtür. Kaldı ki, başka virüs gurupları da nezleye yol
açabilir.
Nezle tedavisi, semptomatik, yani
belirti-bulguları azaltmaya yönelik bir tedavidir. Nezlenin
hafifletilmesi ve hastalık süresinin kısaltılması için ruprintrivir,
pleconaril gibi antirinoviral ilaçlar vardır, ancak bu ilaçların
etkinlikleri sınırlıdır, rutinde kullanılmaz. Rutin nezle tedavisinin
iki amacı vardır; birincisi kişinin hastalık sürecini rahat atlatması,
ikincisi burunda-burunyanı sinüslerinde ve orta kulakta bakteriyel
enfeksiyonların yerleşim ihtimalinin azaltılmasıdır. Bu amaçlarla
hastalık sırasında yorgunluktan kaçınılır ve vücut direncini artırıcı
genel önlemler alınır. Tedavide ise, sempatomimetik/dekonjestan ve 1.
kuşak antihistaminik ilaçları tek tek veya kombine olarak içeren
şuruplar ve haplar kullanılır. Sempatomimetik, yani dekonjestan ilaçlar;
burun içinde damar büzücü, dolayısıyla doku büzücü etki oluştururlar.
Birinci kuşak antihistaminik ilaçlar ise; kaşıntıyı aksırığı ve burun
içi şişliğini histamin salınımını azaltarak ve ayrıca antikolinerjik
etki yaparak önlerler. Sempatomimetik/dekonjestan burun spreyleri de,
birkaç günü aşmamak kaydıyla, kullanılır. Hastalık sırasında burun
ilintili şikayetler kötüleşirse, uzarsa ve özellikle burun akıntıları
müköz karakterden cerahatli karaktere dönerse, akut sinüzit oluşmuştur.
Diğer taraftan, nezle sırasında tubal disfonksiyona bağlı kulak
dolgunluğu ve sızısı şikayetleri olabilir. Ancak ciddi kulak ağrısı ve
işitme kaybı belirtileri ortaya çıkarsa, akut orta kulak iltihabı
gelişmiştir. Bu iki bakteriyel komplikasyon meydana geldiğinde, uygun
antibiyotik ve destek uygulamaları, tedaviye ilave edilir.
Grip tedavisi, benzer şekilde semptomatik, yani
belirti-bulguları azaltmaya yönelik bir tedavidir. Gribin hafifletilmesi
ve hastalık süresinin kısaltılması için amantadin, rimantadin ve daha
yeni zanamivir, oseltamivir gibi antiviral ilaçlar vardır, ancak bu
ilaçların etkinlikleri sınırlıdır, istisnai riskli durumlar dışında
rutinde kullanılmaz. Gripte geleneksel tedavinin üç amacı vardır;
birincisi kişinin hastalık sürecini rahat atlatması, ikincisi çocuklarda
yüksek ateşe bağlı havale gelişiminin önlenmesi, üçüncüsü alt solunum
sisteminde akut bronşit ve pnömoni, üst solunum sisteminde ise akut
sinüzit ve akut otit gibi bakteriyel hastalıkların yerleşim ihtimalinin
azaltılmasıdır. Bu amaçlarla istirahat sağlanır ve vücut direncini
artırıcı genel önlemler alınır. Tedavide; analjezik, sempatomimetik,
antihistaminik, antitussif özellikte farklı ilaçları tek tek veya
kombine olarak içeren şuruplar veya haplar kullanılır. Parasetamol gibi
analjezik yani ağrı kesici ilaçlar; ağrıyı azaltır ve ateşi düşürür.
Efedrin gibi sempatomimetik ilaçlar; burunda doku büzücü, bronşlarda ise
bronşları genişletici etki gösterir. Klorfeniramin gibi antihistaminik
1. kuşak ilaçlar; kaşıntı aksırık ve şişliği direk histamin salınımını
azaltarak ve ayrıca antikolinerjik etki yaparak önler. Kodein gibi
antitussif, yani öksürük önleyici ilaçlar; kuru gıcık öksürüğünü
baskılayarak tedaviye katkıda bulunur. Grip sırasında akciğer ilintili
şikayetler kötüleşirse, uzarsa ve özellikle balgamlı öksürük ile nefes
darlığı ilave olursa, akut bakteriyel bronşit veya pnömoni söz konusu
olabilir. Ayrıca gripte de akut sinüzit ve akut otit gelişebilir. Bu
bakteriyel komplikasyonlar meydana geldiğinde, özellikle akut bronşit ve
pnömoni söz konusu olduğunda, antibiyotik ve destek uygulamaları,
mutlaka hekim gözetiminde yapılır.
Nezle Grip Sırası ve Sonrası Nasıldır – Komplikasyonlar Nelerdir
Nezle grip tedavisi sırası ve sonrası, şöyle özetlenebilir: Nezle ve grip genelde, diğer akut hastalıklar
gibi, hekim-ilaç yardımıyla veya kendiliğinden tamamen iyileşir. Ancak
bazı hastalarda, üst solunum yolu viral hastalığı sırasında veya
takiben, komplikasyonlar gelişir.
Üst solunum yolu enfeksiyonu komplikasyonları, pekçok farklı mekanizmayla ve pekçok farklı sistemde oluşabilir. Ancak
en sık görülen komplikasyon gurubu, bakteriyel süperenfeksiyonlardır.
Fırsatçı veya patojen bakteri çeşitleri, virüslerin dirençlerini
kırdıkları dokularda ve komşu yapılarda, kolayca yerleşir ve ilave
enfeksiyon geliştirir. Bu enfeksiyonlar değişik dokuları tutabilir. En
sık görülen bakteriyel enfeksiyonlar; akut adenoidit ve sinüzit, akut
orta kulak iltihabı, akut anjin, akut bronşit ve pnömonidir. Üst solunum
yolunda süperenfeksiyon yapan bakteriler ve bunlara etkili
antibiyotikler ile alt solunum yolunda süperenfeksiyon yapan bakteriler
ve bunlara etkili antibiyotikler farklıdır. Komplikasyonlardan özellikle
pnömoni ve akut sinüzitten ayrıntılı söz etmek gerekir. Komplikasyon
oluşumu ve sonuçları açısından özellikle risk taşıyan çocuklar, yaşlılar
ve müzmin hastalardan da ayrıca söz edilmelidir.
Pnömoni komplikasyonu, yani grip sırasında zatüre
gelişimi, hayati risk oluşturabilen bir komplikasyondur. Pnömoni; alt
solunum sisteminin nihai kısmı olan akciğerlerin, direnci kırılmış
durumdaki dokusuna, bakterilerin yerleşmesiyle oluşur. Bu nedenle gripal
bir enfeksiyon sırasında tablonun ağırlaşması, yani ateşin yüksek
seyretmesi, nefes darlığı gelişmesi, nefes alırken ağrı oluşması,
öksürüğün artması veya balgamlı hale dönmesi, yine genel
belirti-bulguların artması gibi pnömoni belirti-bulguları oluştuğunda
hekime süratle başvurulması gerekir. Tedavide uygun güçlü antibiyotikler
ve ihtiyaç gösteren sistemlere destek yöntemleri kullanılır.
Akut sinüzit komplikasyonu, nezle gribi takiben,
direnci kırılmış-ödem gelişmiş-silyer hareketleri bozulmuş burun ve
sinüs mukozasına bakterilerin yerleşmesiyle gelişen komplikasyondur.
Viral üst solunum yolu enfeksiyonu sırasında burun ilintili şikayetler
giderek kötüleşirse, düzelmeye başlamışken tekrar kötüleşirse veya 10
günden uzun sürerse, hastalık olasılıkla, bakterilerin ilave olmasıyla
akut sinüzite dönmüştür. Akut sinüzitlerin 3 ana belirti-bulgusu; yüz
ağrısı, burun tıkanıklığı ve cerahatli burun akıntısıdır. Tedavide uygun
geniş spektrumlu antibiyotikler ve destek yöntemleri kullanılır.
Çocuklarda komplikasyon, sıkça görülür. Genel
olarak çocuklarda komplikasyon gelişme ihtimali, üst solunum yolunda
olsun alt solunum yolunda olsun, yetişkinlerden daha yüksektir. Yine
çocuklarda febril konvülsiyon, yani yüksek ateşe bağlı havale gelişmesi
ihtimali bulunur. Komplikasyonlarda antibiyotikler ile ateş düşürücü
ilaçlar ve soğuk uygulamaları başta olmak üzere, gerekli önlemlerin
süratle alınması gerekir.
Yaşlılarda ve müzmin hastalarda komplikasyon, hayati tehlike oluşturabilir. Yaşlı hastalarda ve kalp hastalığı-solunum
sistemi hastalığı-diabet hastalığı gibi müzmin rahatsızlığı olanlarda,
yine bağışıklık zaafiyeti durumlarında, gribi takiben gelişen zatürre
çok risklidir. Bu hastaların grip süreçlerinin yakın takibi, ihtiyaç
halinde gecikmeksizin uygun antibiyotik ve destek tedavisine başlanması
çok kritiktir.
Copyright/Main Edition 2012 - Comprehensive Revision 2015 - Limited Revision 2022 - Prof. Dr. TUNCAY ULUĞ
Bu internet sitesi, Prof. Dr. Tuncay Uluğ'un Otobiyografisi
ve KBB Hastalıkları/Baş Boyun Cerrahisi Branşının Anlatımını beraberce içeren birleşik bir sitesidir.
Bu internet sitesinin tüm hakları saklıdır.
Bu sitede yer alan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır;
hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmaz, bu konuda herhangi bir
sorumluluk kabul edilmez.
Bu site T.C. ve uluslararası fikir hakları kanunları ile
korunmaktadır. Hastalıklarla ilgili bölümler tamamıyla Prof. Dr. Tuncay
Uluğ tarafından yazılmıştır ve yine Prof. Dr. Tuncay Uluğ tarafından bir
kitap olarak yayımlanabilir. Dolayısıyla hastalıkların tanımlandığı
bölümler başta olmak üzere bu internet sitesinden alıntı yapılamaz.