GÖZ ESTETİĞİ
 
 
 GÖZ ESTETİĞİ NEDİR - GÖZ KAPAĞI SARKMASI NEDİR – GÖZ ANATOMİSİ NEDİR
ÜST VE ALT GÖZ KAPAĞI AMELİYATI NEDİR – ALIN VE KAŞ GERME NEDİR
ÜST VE ALT BLEFAROPLASTİ NEDİR – FOREHEAD VE BROW LIFT NEDİR
GÖZ KAPAĞI AMELİYATLARI SIRASI VE SONRASI NASILDIR 
 
  
  
 Göz estetiği ameliyatları; yüzde yaşlılık 
bulgularının en önce oluştuğu göz çevresinin görüntüsünü gençleştirmek 
için yapılan, göz kapakları ve kaşlara yönelik girişimlerdir. 
 
 SÖZLÜK
Blefaroplasti: Göz kapağı estetiği, üst veya alt göz kapağına yapılan estetik girişimler
Üst blefaroplasti: Üst göz kapağı estetiği, üst göz kapağından cilt-kas-yağ çıkarılması
Alt blefaroplasti: Alt göz kapağı estetiği, alt göz kapağından cilt-kas-yağ çıkarılması
Forehead lift: Alın germe, yüzün üst bölümünü direk veya endoskopik yöntemle germe
Palpebral fat pad: Göz kapağı fibröz zarı septumun arkasındaki yağ yastıkçıkları 
 
 Göz Estetiği Nedir - Göz Kapağı Sarkması Nedir – Göz Anatomisi Nedir 
 
  Göz estetiği  kavramı, göz 
kapaklarında ve etrafındaki dokularda yaşlanmaya bağlı olarak oluşan 
sarkma, torbalanma, kırışıklık gibi deformitelerin düzeltilmesine 
yönelik tüm estetik girişimleri tanımlar. Ancak kavram yaygın 
kullanımda; göz kapağı müdahaleleri ve alın germe-kaş kaldırma 
müdahaleleri gibi göz ilintili estetik ameliyatları ifade eder. Göz 
estetik cerrahisinin hedefi, tıpkı yüzün diğer kısımlarındaki gibi, 
doğal yaşlanma sürecinin etkilerini hafifletip nisbeten genç bir görünüm
 yaratmak ve böylece kişinin kendini dinç, sağlıklı ve mutlu 
hissetmesini sağlamaktır. Göz estetiği için, yüz estetiğinde genel 
anlamda geçerli olduğu üzere, hekimlerin tanımladığı ölçüler vardır; 
ancak kararlarda asıl olan, kişinin hekim süzgecinden geçmiş kendi 
beklentileridir.
 Yüz yaşlanması  kavramı, insanlar için kaçınılmaz 
bir süreç olan yaşlanmanın yüzde olan etkilerini tanımlar. Yaşla beraber
 tüm vücutta; ciltte incelme ve elastikiyet azalması, kollajen dokuda 
kayıp, yağ dokusunda azalma veya sarkma, kaslarda güçsüzleşme, hatta 
kemik dokuda erime şeklinde değişiklikler oluşur. Yüzde ve özellikle yüz
 cildinde bu problemler; güneş ışınlarının yıllara yayılan tahribatının,
 yer çekiminin tek doğrultulu etkisinin ve mimik kasların yaşam boyu 
cildi büzüştürmesinin neticesinde had safhada oluşur. Sigara kullanımı 
ise bu etkileri şiddetlendirir. Ayrıca yüz bölgesi, yaşlanmaya bağlı 
değişikliklerin saklanamayacağı ve insanlararası iletişimde dikkatin 
odağı olan bir alandır. Bu nedenlerle yüz yaşlanmasına bağlı problemler,
 aslında bir hastalık söz konusu olmasa da, estetik kaygıya yol 
açabilir. Kişi yorgun, gergin, yaşlı yüz ifadesi nedeniyle mutsuz 
olabilir, sosyal ilişkilerinde problemler yaşayabilir. Yaşlanmaya bağlı 
yüz değişiklikleri; alında ve göz kenarlarında kırışma, kaş seviyesinde 
düşme, göz kapaklarında sarkma ve torbalanma, burun-dudak oluğunda 
derinleşme, yanaklarda “jowl” denilen sarkma, çene-boyun açısının 
keskinliğini yitirmesi başta olmak üzere çeşitli patolojileri kapsar.
 Göz çevresi yaşlanması,  yüzün yaşlanma 
bulgularının arasında öne çıkar. Gözler ve bakışlar, kişinin ruh halini 
ortaya koyması nedeniyle, sosyal ilişkilerde çok önemlidir. Göz çevresi,
 yaşlanmaya bağlı değişikliklerin ilk görüldüğü bölgedir. Göz 
çevresindeki problemler yüzde yorgun, uykusuz, üzgün, hatta gergin bir 
ifade oluşumuna yol açar. Değişiklikler yıllar geçtikçe daha da artar. 
Üst göz kapağında derinin gevşemesiyle görme alanını kapatacak derecede 
sarkma oluşabilir. Alt göz kapağında ise, ön planda, torbalanma denilen 
şişlik görünümü oluşur. Diğer taraftan, göz dışyan kenarlarında, her iki
 göz kapağı komşuluğunda, “crow feet” yani kaz ayağı olarak adlandırılan
 yoğun kırışıklıklar oluşur. Alında kırışıklıklar oluşması ve kaşların 
seviyesinin düşmesi ise, bu problemlere eşlik eder.
 Göz kapakları anatomisi,  şu özellikleri gösterir: 
Üst ve alt göz kapakları, ayrıntıları dışında, birbirine benzer 
yapıdadır. Göz kapaklarının cildi, insan vücudunun en ince cildidir. 
Kapaklar dışarıdan içeri doğru; incecik cilt, incecik ciltaltı, 
orbikularis okuli denilen dairesel yayvan göz kası, çok ince yağ katı, 
orbital septum denilen ince bağ dokusu zarı ve nihayet fat pad denilen 
yağ yastıkçıkları katlarından oluşur. Septum, kirpiklere yakın bölümde 
tars denilen sert dokuya yapışır ve bu kat tars ile devam eder. Tarslar 
orta hatta geniştir, yanlara doğru ise yay şeklinde daralır. Orta hatta,
 üst tars yaklaşık 8-10mm, alt tars ise 4-5mm genişliktedir. Tarsların 
hemen altını incecik bir doku olan konjunktiva kaplar. Üst tarsın 
üzerini, göz küresi tavanından öne doğru uzanan levator palpebra 
superior kasının bağlantı lifleri kaplar. Levator palpebra superior yani
 üst kapak kaldırıcı kası, üst göz kapağını kaldıran ana kastır. Bu kas,
 göz kapaklarını kapayan ve yüz siniri tarafından çalıştırılan 
orbikularis okuli kasının aksine, okulomotor sinir denilen göz-motor 
siniri tarafından çalıştırılır. Levator palbebra superior lifleri üst 
tarsın üzerine yapıştıktan sonra, buradan birkaç sıra halinde 
orbikularis okuli kası ile cilde uzantılar gönderir ve bu uzantıların 
hemen üstünde supratarsal kıvrım denilen oluğun oluşumuna yol açar. 
Orbital septumların arkasında bulunan orbital fat padler yani yağ 
yastıkçıkları, iyi kanlanan dokulardır. Bunların bulunduğu kompartmanlar
 özellikle alt kısımda, orbitanın geri kalan yağ dokusu ile devamlılık 
gösterir. Yağ kompartmanları, üst ve altta farklı sayıdadır: Üst göz 
kapağında 2 kompartman bulunur; santral ve içyan fat pad. Üstte dışyanda
 ise, göz yaşı bezi bulunur. Alt göz kapağında 3 kompartman bulunur; 
dışyan, santral ve içyan fat pad. Alt santral ve içyan yağ 
kompartmanları arasında, inferior oblik yani alt çapraz göz kası 
bulunur. Alt göz kapağında bulunan bir başka yapı, kısaca SOOF denilen 
sub-orbikuler oküler fat yani yağ kitlesidir. SOOF, orbital septumun önü
 ile orbikularis okuli kasının arasında yerleşmiştir. Yaşla beraber 
orbikularis okuli kasının göz çukuru alt kenarı arkus marginalise olan 
fibröz bağlantısı gevşeyince, SOOF aşağı sarkar ve “nazojugal groove” 
veya “tear trough” denilen gözaltı çapraz oluğunun oluşumuna yol açar.
 Alın ve kaşların anatomisi,  şu özellikleri 
gösterir: İnsan vücudunda baş-boyun bölgesinde, cilt ve ciltaltı 
dokularının hemen altını kaplayan SMAS denilen bir doku bulunur. SMAS 
veya superfisyal muskulo-aponörotik sistem, bağ dokusundan yapılı sağlam
 bir kılıf şeklinde, kafayı, yüzü ve boyunu kesintisiz sarar. Bulunduğu 
derinlik, tüm bölgelerde, cilt-ciltaltı doku katmanlarının hemen 
altıdır. Yüzün orta bölümünü ince bir fibröz tabaka olarak saran SMAS, 
yukarıda yanlarda şakak bölgesinde, zigoma yani elmacık kemik kemerinden
 itibaren, temporopariyetal fasya ile devam eder. Temporopariyetal 
fasya, superfisyal temporal fasya, Türkçesiyle yüzeyel temporal fasya 
veya yüzeyel şakak fasyası kavramlarının hepsi eş anlamlıdır. 
Temporopariyetal/yüzeyel temporal fasya dokusunun altında, bir yağ 
katmanını takiben derin temporal fasya bulunur, ki onun da ayrıca 
yüzeyel ve derin tabakaları vardır. SMAS yukarıda önde alın bölgesinde, 
orbitalardan yani göz çukurlarından itibaren, galea aponörotika ile 
devam eder. Galea aponörotika kafayı tamamen saran çok kalın ve güçlü 
bir zardır. Galea alın bölgesinde ince yayvan bir kas olan frontal yani 
alın kasına dönüşür ve nihayet aşağıda orbikularis okuli yani dairesel 
göz kası ile iç içe geçerek sonlanır. Galeanın altında gevşek areolar 
katmanı yani bağ dokusunu takiben, perikranyum ya da genel ifadeyle 
periost yani kemik zarı bulunur. Her iki kaşın arasında sağlı sollu 
minik birer bamya şeklinde çapraz olarak yerleşmiş korrugator kasları ve
 tam orta hatta dikey olarak tek başına yerleşmiş küçük ama güçlü 
proserus kası bulunur. Frontal kas kaşları yukarı kaldırırken, 
korrugator ve proserus kasları ise kaşları çatar. 
 
 Üst ve Alt Göz Kapağı Ameliyatı Nedir – Alın ve Kaş Germe Nedir 
 
 Göz kapağı estetik ameliyatı,  sarkma ve torbalanma nedeniyle göz kapaklarına yapılan estetik 
girişimleri tanımlayan kavramdır. Üst ve alt göz kapaklarını örten 
incecik cilt, yaşlılığın etkilerine bağlı olarak gevşer ve cildde sarkma
 oluşur. Ayrıca, kapakların derininde bulunan yağ yastıkçıklarını 
yerinde tutan septum denilen zar, zaman içinde gevşeyerek yağ 
yastıkçıklarının dışarı doğru bombeleşmesine yol açar. Deriden belli 
olan bu deformite, protrüzyon yani torbalanma olarak adlandırılır. Göz 
kapaklarındaki değişikliklerin ağırlığı, üst ve alt göz kapağında 
farklıdır: Üst göz kapağında torbalanma bulgusu hafiftir; deri fazlalığı
 ve doku yığılması, dolayısıyla sarkma ön plandadır. Alt göz kapağında 
ise deride sarkma hafiftir, torbalanma ön plandadır. Üst ve alt göz 
kapağı estetiği, sarkma ve torbalanmayı gidermeyi ve daha genç bir göz 
çevresi görüntüsü yaratmayı hedefler.
 Alın germe;  alın bölgesinde gevşeme-sarkma ve 
kaşların bütünüyle aşağıya doğru yer değiştirmesiyle oluşan deformitenin
 düzeltilmesine yönelik estetik girişimleri tanımlayan kavramdır. 
Yaşlanma belirtileri öncelikle üst yüz bölgesinde ve göz etrafında 
başlar. Kaşlarda düşüklük ve aşağıya doğru yer değiştirme, beraberinde 
üst göz kapaklarında cilt yığılmasına da yol açar. Kaş düşüklüğü ön 
planda olan bu tip hastalarda, kapaklardaki deri fazlalığını gidermeye 
yönelik göz kapağı estetiği yeterli olmaz; alın germe veya kaş kaldırma 
girişiminin de beraberce uygulanması gerekir.
 Kaş kaldırma,  alın germe ile aynı anlama gelirse 
de yaygın kullanımda, kaşların kuyruk kısmı düşüklüğünü düzeltmeye 
yönelik estetik girişimleri tanımlayan kavramdır. Kaşların düşüklüğü, 
alındaki kırışıklıklarla birlikte, yorgun-üzgün izlenimi veren bir 
görüntü oluşturur. Özellikle kuyruk kısmı düşüklüğü, bu yorgun-üzgün 
görüntüyü belirginleştirir. Kaş kaldırma, bu tip hastalarda ve 
kaşlarının kuyruk kısmının özellikle kalkık olmasını bireysel tercih 
olarak arzulayan kişilerde uygulanan yöntemdir. 
 
 Üst ve Alt Blefaroplasti Nedir – Forehead ve Brow Lift Nedir 
 
 Yüz estetik cerrahisi çeşitleri,  geniş bir yelpazeye yayılır. Sınıflandırmada karışıklıklar olsa da, 
cerrahi mantık açısından teknikler şu şekilde tanımlanabilir: Klasik ve 
kapsamlı yüz estetik cerrahisi tekniği; face lift veya ritidektomi 
denilen yüz germe ameliyatıdır. Bu klasik face lift girişimi, ihtiyaç 
durumunda ensizyonun yalnız belli kısmının yapılması ile parçalar 
halinde de uygulanabilir. Bu durumda müdahale edilen bölgeye göre; 
klasik midface lift, ya da klasik neck lift şeklinde adlandırılır. Face 
lift girişiminin, endoskopi ile veya ensizyonun tepeye uzatılması ile 
kombine edilmesi ve alının tamamının müdahale kapsamına alınması 
durumunda ise, full face lift söz konusu olur. Ayrıca, yüzün belli bir 
bölgesini hedefleyen estetik girişimler vardır: Üst yüz bölgesine, bir 
diğer deyimle alına yapılan müdahaleler, forehead lift yani alın germe 
olarak tanımlanır. Üst yüz bölgesine yapılan girişim yalnız kaşları 
hedeflediğinde ise, brow lift yani kaş germe şeklinde isimlendirilir. 
Orta yüz bölgesinin ön kısmına, malar fat pad bölgesine doğrudan yapılan
 müdahaleler, midface lift yani orta yüz germe şeklinde adlandırılır. 
Nihayet, boyunun orta hattına yapılan müdahaleler, submentoplasti olarak
 tanımlanır. Bunların dışında, sınırlı kesiler üzerinden açık veya 
endoskopik yolla uygulanan, pekçok müdahale tekniği vardır, ki bunlar 
mini face lift başlığı altında toplanır. Diğer taraftan göz kapaklarına 
yapılan estetik müdahaleler, üst ve alt blefaroplasti olarak 
adlandırılır.
 Göz estetik cerrahisi çeşitleri,  göz kapaklarına 
ve kaşlara yapılan cerrahi müdahaleleri içerir. Göz kapaklarına yapılan 
estetik müdahaleler, blefaroplasti olarak adlandırılır. Alın ve kaşlara 
yapılan estetik müdahaleler ise, forehead lift veya brow lift olarak 
tanımlanır. Göz estetik cerrahisi planlamaları, göz ve yüzün bir bütün 
olarak değerlendirilmesiyle yapılır. Üst göz kapaklarını incelerken alın
 ve kaşların durumu, alt göz kapaklarını incelerken ise orta yüz 
bölgesinin durumu birlikte değerlendirilir. Üst ve alt göz kapaklarının 
her birine, izole cerrahi uygulanabilir. Ancak sıklıkla, üst ve alt göz 
kapağı cerrahisi beraberce icra edilir. Ayrıca ihtiyaç olan durumlarda 
endoskopik kaş kaldırma müdahalesinden açık yöntemle tam yüz germeye 
uzanan çeşitli cerrahi girişimler, üst ve alt blefaroplasti ile kombine 
olarak uygulanır.
 Blefaroplasti ameliyatı,  üst ve alt göz 
kapaklarındaki deri fazlalığı ve torbalanmayı gidermeye yönelik olarak 
yapılan estetik girişimleri tanımlar. Üst göz kapağı müdahaleleri üst 
blefaroplasti, alt göz kapağı müdahaleleri alt blefaroplasti olarak 
adlandırılır. Klasik üst blefaroplasti, üst göz kapağının katlantı 
çizgisinden, klasik alt blefaroplasti ise alt göz kapağı kirpiklerinin 
altından yapılan kesilerle gerçekleşir. Böylece gerek üsttte, gerek 
altta yara izleri gizlenmiş olur. Zaten göz kapaklarında yara iyileşmesi
 vücudun diğer bölgelerine kıyasla daha hızlıdır ve oluşan yara izleri 
daha az belirgindir.
 Üst blefaroplasti,  üst göz kapağı estetik 
müdahalelerini tanımlar. Klasik üst blefaroplasti, üst göz kapağının 
katlantı çizgisinden uygulanır. Önce supratarsal ensizyon, yani tars 
denilen sert dokunun hemen üzerindeki kıvrıma kesi, yapılır. Fazlalık 
cilt ve ciltaltı dokusu, daha yükseğe yapılan ikinci kesi sonrası 
atılır. Takiben orbikularis okuli kasının arasına yatay bir kesi yapılır
 ve ihtiyaç halinde daracık bir kas şeridi çıkarılır. Orbital septum 
denilen zara yapılan minik kesiler sonrasında ise, torbalanmaya ve 
sarkmaya yol açan santral ve içyan yağ torbacıklarından, hassas 
koterizasyonları takiben, minik birer parça yağ çıkarılır. Septuma ve 
kasa dikiş uygulanmaz. Cilt dokusu ise, sıklıkla kontinyu yani devamlı 
tipte olmak kaydıyla, çok ince dikişlerle karşılıklı dikilir.
 Alt blefaroplasti,  alt göz kapağı estetik 
müdahalelerini tanımlar. Alt blefaroplasti; subsilyar teknikle yani 
kirpik altı kesisinden veya transkonjunktival teknikle yani göz kapağı 
iç tarafı kesisinden yapılır. En sık uygulanan teknik, cilt 
çıkarılmasına da imkan veren subsilyar tekniktir. Bu klasik alt 
blefaroplasti müdahalesi, alt göz kapağı kirpiklerinin hemen altından 
uygulanır. Önce subsilyar ensizyon, yani kirpiklerin 1-2mm altına kesi, 
yapılır. Cildin biraz serbestleştirilmesini takiben orbikularis okuli 
kasının arasına yatay bir kesi yapılarak, cilt-ciltaltı-kas bir bütün 
olarak aşağı doğru serbestleştirilir. Alternatif olarak cilt ve kas ayrı
 ayrı serbestleştirilebilir. Orbital septum denilen zara yapılan minik 
kesiler sonrasında ise, torbalanmaya ve sarkmaya yol açan dışyan, 
santral ve içyan yağ torbacıklarının ihtiyaç gösterenlerinden, hassas 
koterizasyonları takiben, minik birer parça yağ çıkarılır. Septuma ve 
kasa dikiş uygulanmaz. Cilt altındaki dokulara yapılan müdahaleler 
tamamlandıktan sonra, çok sınırlı olacak şekilde, fazlalık cilt ve 
ciltaltı dokusu çıkarılır. Cilt dokusu, sıklıkla separe yani tek tek 
olmak kaydıyla, çok ince dikişlerle karşılıklı dikilir. Alt göz 
kapağında torbalanmaya yol açan yağ kısımlarının çıkarılmasına 
alternatif, yağ flebi uygulamasıdır. Bu müdahalede, yağ çıkarılmak 
yerine saplı bir doku haline getirilir ve aşağıya, alt göz kapağı-kemik 
bileşkesine destek sağlamak için yayılır. Bu teknik, SOOF'un yani 
gözaltı yağının sarkması sonucu oluşan ve “nasojugal groove” denilen 
gözaltındaki çapraz oluğun düzeltilmesini amaçlar. Diğer taraftan bazı 
durumlarda, yağ yastıkçıklarının bombeleşmesine yol açan gevşemiş septum
 sıkılaştırılarak, torbalanma düzeltilir.
 Forehead lift,  alın germe ameliyatının hekimler 
tarafından kullanılan tanımıdır. Alın germe ameliyatı çok farklı 
tekniklerle uygulanabilir: Koronal ensizyon, pretrichial ensizyon, 
midforehead ve diğer açık teknikler, nihayet endoskopik teknik. Koronal 
veya pretrichial ensizyonla uygulanan klasik açık forehead lift yani 
alın germe tekniklerinde, kafaya çepeçevre taç şeklinde bir ameliyat 
kesisi yapılır. Direk görüş altında, alında subgaleal veya subperiostal 
şekilde çalışılarak, şakaklarda ise supra-derin temporal fasya şeklinde 
çalışılarak dokular aşağı doğru serbestleştirilir. Takiben kesi kenarı 
boyunca çepeçevre cilt şeridi çıkarılır ve dikiş uygulanır. Saç içine 
yapılan koronal kesi saç çizgisinin hafif yukarı kaymasına yol açarken, 
saç çizgisine yapılan pretrichial keside saç çizgisi yer değiştirmez. 
Endoskopik forehead lift yani alın germe tekniklerinde ise; alın ve 
şakak bölgesindeki saçlı deriye yapılan 1-2 cmlik dikey kesilerden 
endoskop ve endoskopik cerrahi için tasarlanmış özel aletlerle girilir, 
alın bölgesi ve kaşlar serbestleştirilir, nihayet bu dokular farklı 
yöntemlerle yukarı asılarak yeni bir konumda tespit edilir. Endoskopik 
yöntemle yapılan alın germe ameliyatlarında, saçlı deride gizlenen küçük
 giriş yerleri yardımıyla, hem alın bölgesi gerilmiş hem de kaşlardaki 
sarkıklık düzeltilmiş olur.
 Brow lift,  yalnız kaşın ve özellikle kuyruk 
kısmının kaldırılmasını tasvir eden ameliyattır. Açık veya endoskopik 
yöntemle yapılır. Browlift yani kaş kaldırma ameliyatında şakak 
bölgesindeki saçlı deriye; açık teknikte birkaç santimlik, endoskopik 
teknikte ise 1-2 cm’lik kesiler yapılır. Bu kesilerden uygun cerrahi 
aletlerle girilerek, forehead lift tekniğinde anlatılan usullerle, ancak
 daha sınırlı alanda olmak kaydıyla, çalışılır. Direk görüş altında veya
 endoskop yardımıyla, kaşın kuyruk kısmı serbestleştirilir ve istenilen 
yükseklikte yeni pozisyonunda tespit edilir.
 Endoskopik lift,  yüzün ve boynun çeşitli 
kısımlarına endoskopik yöntemle germe cerrahisi uygulanmasını tanımlayan
 kavramdır. En yaygın uygulanan teknikler; endoskopik forehead lift yani
 alın germe, endoskopik brow lift yani kaş kaldırma ve endoskopik 
midface lift yani orta yüz germedir. Endoskopik forehead lift girişimi 
için, alın ve şakak bölgesindeki saçlı deriye sıklıkla, sağ-sol ve orta 
hatta toplam 5 adet dikey kesi yapılır. Bu kesilerin herbiri 1-2 cm 
uzunluğundadır. Kesilerden, endoskop ve endoskopik cerrahi için 
tasarlanmış özel aletlerle girilir. Takiben endoskopik görüş altında, 
alın bölgesinde subperiostal çalışmayla, şakaklarda ise 
sub-temporoparietal fasya yani supra-derin temporal fasya şeklinde 
aradan çalışmayla, dokular aşağı doğru disseke edilir. Böylece alın 
bölgesi ve kaşlar tam kat serbestleştirilir. Nihayet cilt, galea ve 
periost dokuları farklı yöntemlerle yukarı asılarak yeni bir konumda 
tespit edilir. Endoskopik brow lift ve endoskopik midface lift 
teknikleri de benzer usullerle uygulanır. Endoskopik lift tekniklerinde 
cilt dokusu çıkarılmaz. 
 
 Göz Kapağı Ameliyatları Sırası ve Sonrası Nasıldır 
 
 Göz kapağı ameliyatı sırası ve sonrası,  şu özellikleri gösterir: Göz kapağı girişimleri, ameliyathane 
şartlarında genel anestezi altında, bazense sedasyon altında 
gerçekleştirilir. Sigaranın, dokuların kanlanmasını ve oksijenlenmesini 
olumsuz etkilemesi nedeniyle, ameliyattan makul bir süre önce 
bırakılması gerekir. Yine antiinflamatuar denilen aspirin ve benzeri 
ilaçların, kanama riskini artırmaları nedeniyle, ameliyat öncesinde 
kesilmiş olması gerekir. Ameliyat bitiminde kesi yerlerine, steril ince 
bantlardan oluşan ve görmeyi engellemeyen bir pansuman yapılır. Baskı 
uygulanmaz. İlk gün boyunca göz etrafına, saatte 10-15 dakika olacak 
şekilde, aralıklı soğuk tatbikatı yapılır. Kombine bir cerrahi 
yapılmamışsa, hasta 4-5 saat sonra veya ertesi gün taburcu edilir. Bir 
hafta boyunca baş ve sırt yüksekte yatılması ve soğuk uygulamaya 
aralıklı olarak devam edilmesi önemlidir. Beş altı gün sonra steril ince
 bandlar çıkarılır ve dikişler alınır. Diğer taraftan tüm hastaların 8 
hafta boyunca yoğun güneş-solaryumdan ve sauna-hamamdan uzak durmaları, 
ayrıca ağır spor aktivitelerinden kaçınmaları gerekir.
 Alın germe-kaş kaldırma ameliyatı sırası ve sonrası,  şu özellikleri gösterir: Direk görüş altında veya endoskopik yöntemle 
uygulanan bu ameliyatların sonunda, alın ve kaş üstü bölgesine, cildi 
gergin tutan bantlardan oluşan pansuman yapılır. Dren genelde 
uygulanmaz. İlave bir cerrahi işlem yapılmamışsa, hasta aynı gün taburcu
 edilir. Diğer uygulamalar ve takip-tedavi protokolü, ana hatlarıyla göz
 kapağı ameliyatlarındakine benzer şekildedir.
 Göz kapağı ameliyatını takipeden süreç,  hastalar 
tarafından iyi bilinmelidir. Yapılan müdahalenin estetik amaçla da olsa 
bir ameliyat olduğu ve her ameliyatın vücuda yapılan kontrollü bir 
travma anlamına geldiği, dolayısıyla ameliyat sonrasında bazı 
sıkıntılara göğüs germek gerekeceği unutulmamalıdır. Göz kapağı estetik 
ameliyatlarını takiben, yüzde hafif-orta derecede morluklar ve şişlikler
 oluşur. Ancak bu morluklar ve şişlikler, üçüncü günden itibaren 
azalmaya başlar ve takipeden günler içinde yavaş yavaş kaybolur. Bir 
hafta sonra makyajla rahatlıkla kapatılabilir. Erken dönemde ameliyatın 
travmatik etkisine bağlı olarak, gözlerde hafif asimetrik görüntü ve 
gözlerin açık kalması söz konusu olabilir. Bu sıkıntılar, istisnaları 
dışında, geçicidir. Diğer tarftan her cerrahi girişim sonrası istenmeyen
 durumlarla karşılaşılması ihtimali vardır: Anesteziye bağlı riskler, 
ameliyat bölgesinde kan toplanması ve buna bağlı problemler, enfeksiyon,
 yara iyileşmesinde gecikme, nedbe ile iyileşme, gözlerin hafif aralık 
kalması veya kalıcı aşikar asimetri, istisnai problemlerdir. Alın germe 
ve kaş kaldırma ameliyatlarını takipeden süreç ise, ana hatlarıyla yüz 
germe ameliyatlarındakine benzerdir.
 Göz estetiği ameliyatında müdahale tekrarı,  ilerleyen yıllarda söz konusu olabilir. Yaşlanmanın yüz dokuları 
üzerindeki olumsuz etkilerinin, yüz ve göz estetik ameliyatlarını 
takiben de devam edeceği unutulmamalıdır. Bu nedenle 10-20 yıl sonra 
bazı vakalarda ikinci sınırlı bir müdahale gerekebilir. Göz estetik 
ameliyatları, kazanç-risk-kayıp kavramları açısından bir bütün olarak 
değerlendirildiğinde; ihtiyaç oluşması durumunda, göz çevresinin 
görünümünü dinçleştiren, hastanın psikolojik ve fiziksel sağlığına 
katkıda bulunarak yaşam kalitesini artıran girişimlerdir. 
 
  
  
 
 
  
  
  
  
  
  
 Copyright/Main Edition 2012 - Comprehensive Revision 2015 - Limited Revision 2022 - Prof. Dr. TUNCAY ULUĞ
Bu internet sitesi, Prof. Dr. Tuncay Uluğ'un Otobiyografisi 
ve KBB Hastalıkları/Baş Boyun Cerrahisi Branşının Anlatımını beraberce içeren birleşik bir sitesidir. 
              Bu internet sitesinin tüm hakları saklıdır.
              Bu sitede yer alan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır; 
hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmaz, bu konuda herhangi bir 
sorumluluk kabul edilmez.
              Bu site T.C. ve uluslararası fikir hakları kanunları ile 
korunmaktadır. Hastalıklarla ilgili bölümler tamamıyla Prof. Dr. Tuncay 
Uluğ tarafından yazılmıştır ve yine Prof. Dr. Tuncay Uluğ tarafından bir
 kitap olarak yayımlanabilir. Dolayısıyla hastalıkların tanımlandığı 
bölümler başta olmak üzere bu internet sitesinden alıntı yapılamaz.