SES KISIKLIĞI
SES KISIKLIĞI NEDİR - SES TELİ NEDİR – SES NASIL OLUŞUR
SES TELİ NODÜLÜ, POLİBİ, KİSTİ, GRANÜLASYONU VE REİNKE ÖDEMİ NEDİR
MİKROLARENGOCERRAHİ / MİKROSKOPİK SES TELİ AMELİYATI NEDİR
MİKROSKOPİK SES TELİ AMELİYATI SONRASI NASILDIR
Ses kısıklığı, özellikle 2 haftadan uzun süren ses
kısıklığı; altta yatan çok önemli hastalıkların habercisi olabilen ve
mutlaka ses tellerinin değerlendirilmesini gerektiren bir belirtidir.
SÖZLÜK
Disfoni: Ses kısıklığı, daha geniş anlamıyla ses bozukluğu
Vokal kord polibi: Ses teli polibi, saplı veya geniş tabanlı mukozal balonlaşma
Vokal kord kisti: İntrakordal kist, ses teli kisti, ses teli üzerinde oluşan kistik lezyon
Vokal kord granülasyonu: Ses teli granülasyonu, tomurcuk şeklinde lezyon
Vokal kord Reinke ödemi: Ses teli Reinke ödemi, ses telinin yaygın ödemli hastalığı
Ses Kısıklığı Nedir - Ses Teli Nedir – Ses Nasıl Oluşur
Ses kısıklığı, ses oluşumunu sağlayan ve vokal
kord olarak adlandırılan ses tellerinin herhangi bir nedenle görevlerini
iyi yapamaması sonucu sesin gücünün ve kalitesinin bozulmasıdır. Ses
bozukluğu kavramı ise; yalnız ses teli ilintili değil, gırtlak ve
gırtlak dışı tüm yapılarla ilintili her tür ses değişikliğini, ses
kısıklığını da kapsayacak şekilde anlatan daha geniş bir tanımdır.
Disfoni sözcüğü dar anlamda ses kısıklığını, geniş anlamda ise ses
bozukluğunu ifade eder. Genel bir kural olarak 2 haftadan uzun süren her
tür ses kısıklığı/bozukluğu; mutlaka hekim tarafından gırtlak-ses
telleri muayenesinin yapılmasını, gırtlak kanserinin dışlanmasını ve ses
kısıklığını oluşturan hastalığın kati tanısının konulmasını gerektirir.
Gırtlak, hekimlerin tanımlamasıyla larenks, boynun
ön bölümünde, yutağa komşu olarak yerleşmiş çok önemli bir organdır.
Gırtlağın hayati görevleri; solunum yolunun parçası olarak solunumu
sağlamak, yutma fonksiyonu sırasında solunum yolunu korumak ve ses
oluşumunu sağlamaktır. Gırtlak; tek tiroid kıkırdak, tek krikoid
kıkırdak, tek epiglot kıkırdak, çift aritenoid kıkırdak ve ayrıca minik
kıkırdak çiftlerinden oluşan bir yapıdır; iç yüzü mukoza adı verilen iç
cilt ile tamamen kaplıdır.
Ses telleri, hekimlerin tanımlamasıyla vokal
kordlar, iki tanedir. Ses telleri, yüzük şeklindeki krikoid kıkırdağın
arka kısmının üzerinde oturan sağ ve sol küçük aritenoid kıkırdakların
çıkıntılarından başlar, karşılıklı olarak öne doğru gergin bir şekilde
uzanır ve açık bir kitap kapağı gibi duran tiroid kıkırdağın orta
bölümünün iç yüzüne birbirlerine bitişik olarak yapışır. Ses teli,
adının aksine bir tel inceliğinde değildir, katmanlardan oluşan gergin
bir doku yapısındadır. Vokal kordu oluşturan en önemli parçalar,
içeriden dışarı, yani serbest kenardan tiroid kıkırdağa doğru, mukoza
epiteli-Reinke boşluğu-lamina propria-vokal ligaman ve vokal kas
dokularıdır.
Ses, nefes verirken meydana gelen güçlü hava
akımının, bu sırada kapalı konuma geçen ses tellerinin altında basınç
oluşturup, takiben aralarındaki dar alandan şiddetle geçerken, tellerin
üzerini kaplayan mukozayı dalgalandırmasıyla meydana gelir. Bu sırada
akciğerler, ses oluşumunu sağlayan hava akımını üreten güç kaynağı
olarak jeneratör görevi yaparlar. Diğer taraftan ses telleri tarafından
üretilen ham ses, vokal kordlardan dışarı doğru ilerlerken gırtlağın üst
bölümü, yutak, ağız, burun ile burunyanı sinüslerinde güçlendirilir ve
şekillendirilir; bu işleme ise rezonans denir.
Ses kısıklığının nedenleri, çok çeşitlidir. Ses
kısıklığı, ya da disfoni; sesin yanlış kullanımı, hatalı boğaz
davranışları, reflü, sigara, gırtlağın akut enfeksiyonları, tümoral ve
nontümoral organik lezyonları, enfeksiyöz ve nonenfeksiyöz müzmin
iltihabi hastalıkları, travmaları ve ses teli felçleri gibi çok farklı
faktörlerle oluşabilir. Her bir ses kısıklığı vakasında, faktörlerden
biri baskındır. Ancak bu faktörün ses kısıklığının tek nedeni olarak
kalması, akut patolojilerde veya müzmin patolojilerin başlangıcında
görülebilen bir durumdur. Ses kısıklığı sıklıkla, faktörlerin
birkaçının, hatta bazen pek çoğunun, beraberce oluşturduğu bir sarmalın
dışa vuran belirtisidir. Gırtlak ve ses tellerinin; çok çeşitli ve
birbirine zıt fonksiyonları, bulundukları kavşak konum sonucu
komşulukları ve dış dünyanın etkilerine burun-ağız yoluyla açık
olmaları, bu kompleks etkileşmenin zeminini hazırlar. Ses kısıklığı
nedenlerini ve dolayısıyla sarmalde rol alabilen faktörleri şu şekilde
açabiliriz:
Sesin yanlış kullanımı; alışkanlıklara veya
psikolojik nedenlere bağlı olabilir. Yapılan yanlışlar; bağırma, uzun
süre yüksek sesle konuşma, hızlı konuşma, gırtlağı kasarak zorlamalı
konuşma, farklı tonda konuşma ve benzeridir. Sesin müzmin yanlış
kullanımı, larengeal muscle misuse denilen gırtlağın hatalı kasılma
sendromuna ve zaman içinde de, ikincil lezyon olarak adlandırılan, ses
teli nodülü ile ses teli polibi lezyonlarının gelişimine yol açar,
Reinke ödeminin gelişiminde ise etkenlerden biri olarak rol oynar.
Sesin, bağırma gibi akut yanlış kullanımı ise, akut ses travmaları ile
sonuçlanır.
Hatalı boğaz davranışları; alışkanlıklara,
psikolojik nedenlere veya eşlik eden reflü gibi lezyonlara bağlı
olabilir. Hatalı davranışlar; tekrarlayan gıcık öksürükleri, boğaz
temizleme, boğazı kasma, boğaza hatalı pozisyon verme ve benzeridir. Bu
davranışlar gırtlağı tahriş eder ve zaman içinde de ikincil lezyon
olarak ses teli granülasyonu oluşumuna yol açabilir. Hatalı boğaz
davranışları, kendi direk etki-belirti-bulgularını oluşturmanın
yanısıra, ayrıca, sesin yanlış kullanımını da tetikler.
Reflü, yani larengofarengeal reflü, yemek borusuna
bitişik konumu ve hassas yapısı nedeniyle, kulak burun boğaz alanında
en sık gırtlağı etkiler. Reflü gırtlakta kendine has bulguları olan bir
müzmin iltihaba yani reflü larenjitine yol açar ve zaman içinde de ses
teli granülasyonu ile Reinke ödemi oluşumuna katkıda bulunur.
Larengofarengeal reflü kendi direk etki-belirti-bulgularını oluşturmanın
yanısıra, ayrıca, sesin yanlış kullanımını ve hatalı boğaz
davranışlarını da tetikler.
Sigara, patolojik etkilerini gırtlak mukozasında
direk hasarla gösterir. Gırtlak dış etkilere, tıpkı ağız ve akciğerler
gibi, açık bir organdır. Dolayısıyla sigaranın ve benzer şekilde kirli
havadaki zararlı maddelerin hasar verdiği organların başında gelir.
Sigara zaman içinde larenjit, prekanserojen lezyonlar, kanser ve Reinke
ödemi gibi pekçok lezyonun oluşumunda rol oynar.
Gırtlağın akut enfeksiyonları, iltihaba yol
açarak, yani akut larenjit oluşturarak, gırtlak ve ses tellerini direk
etkilerler. Ancak bunun dışında, enfeksiyon geçtikten sonra da sesin
yanlış kullanımını veya hatalı boğaz davranışlarını tetikleyebilirler.
Gırtlağın organik lezyonları, daha kati tanımla
patolojik doku oluşumu veya normal anatomik yapının bozulması ile
karakterize gırtlak lezyonları, çeşitlilik gösterir. Ayrıca bunların
oluşum mekanizmaları da farklılıklar içerir. Gırtlağın ve ses tellerinin
organik lezyonları, tümoral ve nontümoral olanlar şeklinde 2 ana
gurupta toplanabilir. Larenksin tümoral organik lezyonları, karsinomlar
gibi habis veya papillomlar gibi selim özellik gösteren patolojilerdir.
Tümoral organik lezyonlar, gırtlak kanserleri başta olmak üzere, ayrı
başlık altında anlatılmıştır. Larenksin nontümoral organik lezyonları
ise ses teli nodülünden Reinke ödemine uzanan geniş bir gurup oluşturur.
Gırtlağın organik lezyonları; karsinomlarda olduğu gibi sigaraya, ses
teli nodülünde ve ses teli polibinde olduğu gibi sesin yanlış
kullanımına, granülomda olduğu gibi reflü ve hatalı boğaz
davranışlarına, intrakordal kistde olduğu gibi belirsiz nedene, Reinke
ödeminde olduğu gibi reflü-sigara-sesin yanlış kullanımının
kombinasyonuna bağlı olabilir. Tüm organik gırtlak lezyonları kendi
direk etki-belirti-bulgularını oluşturmanın yanısıra, ayrıca, sesin
yanlış kullanımını ve hatalı boğaz davranışlarını da çağırırlar.
Gırtlağın müzmin iltihabi hastalıkları, travmaları ve ses teli felçleri, ses kısıklığına yol açan diğer önemli faktörlerdir. Gırtlağın müzmin
iltihabi hastalıkları, enfeksiyöz veya nonenfeksiyöz nedenlerle
gelişebilir. Enfeksiyöz müzmin iltihabi tablolar tüberküloz gibi
patolojilerle, nonenfeksiyöz müzmin iltihabi tablolar ise sarkoidoz gibi
patolojilerle oluşur. Gırtlak travmaları ve ses teli felçleri,
kendilerine has belirti-bulgularla seyreden tablolardır. Doğaldır ki,
tüm bu lezyonlar da kendi direk etki-belirti-bulgularını oluşturmanın
yanısıra, zaman içinde, sesin yanlış kullanımını ve hatalı boğaz
davranışlarını da tetikleyip, ilave problemlerin oluşumuna yol
açabilirler.
Ses Teli Nodülü, Polibi, Kisti, Granülasyonu ve Reinke Ödemi Nedir
Ses teli nontümoral organik lezyonları arasında en sık görülenleri; ses teli nodülü, ses teli polibi, ses teli
kisti, ses teli granülasyonu, Reinke ödemi, ses teli oluğu, ses teli
nedbesi, sakkül kisti ve larengoseldir. Bunların oluşumunda, lezyona
göre değişmek kaydıyla; sesin yanlış kullanımı, hatalı boğaz
davranışları, reflü, sigara, enfeksiyonlar gibi etkenlerin yanısıra
doğumsal, yapısal ve bilinmeyen faktörler rol oynar. Nontümoral bu
lezyonların herbirinin temel özelliklerini şu şekilde özetlemek
mümkündür:
Ses teli nodülü, vokal kord olarak da adlandırılan
ses tellerinde nodül, yani minik nasır, gelişimine verilen addır.
Hekimler bu durumu vokal nodül olarak tanımlarlar. Çift taraflı
oluşurlar ve bu nedenle ‘kissing’ nodül olarak da adlandırılırlar. Ses
teli nodülü, sesin uzun dönem yanlış kullanımının oluşturduğu nihai bir
sonuçdur. Ses teli nodülü, ön tarafta, vokal kordların serbest
kenarlarında, başlangıçlarından itibaren uzunluklarının yaklaşık 1/3ü
mesafesinde gelişir. Bu bölge ses tellerinin en yoğun titreştiği
bölgedir. Tedavi yöntemleri, vaka bazında kararlarla, konuşma terapisi
uygulanması ve mikrocerrahi tekniklerle alınmalarıdır.
Ses teli polibi, yani vokal kord polibi kavramı,
ses tellerinde gelişen polipleri tanımlar. Tek taraflı oluşurlar. Ancak
diğer ses telinde, tam karşılarında, reaksiyonel lezyonlar
oluşturabilirler. Ses teli polibi, sesin yanlış kullanımı sırasında
gelişen hematomların, yani doku içi kanamaların, organize olup form
değiştirmesiyle oluşur. Polipler, saplı veya geniş tabanlı olabilirler.
Bunlar en sık, ön tarafta, vokal kordların serbest kenarlarında,
başlangıçlarından itibaren uzunluklarının yaklaşık 1/3ü mesafesinde
gelişirler. Tedavi yöntemleri, mikrocerrahi tekniklerle alınmaları,
takiben konuşma terapisi görmeleridir.
Ses teli kisti, hekimlerin tanımlamasıyla
intrakordal kist, ses tellerinde mukoza altında gelişen kistlere verilen
addır. Ses teli kisti, tek taraflı oluşur. İki tipi vardır: Beyaza
yakın renkte, epitel döküntülerini barındıran epitel inkluzyon kist ve
kahverengiye yakın renkte, sekresyon içeren müköz retansiyon kisti.
Oluşum nedenleri kati olarak bilinmemektedir. Ancak doğumsal olarak
bulunan lezyonun giderek büyümesinin veya sesin yanlış kullanımının
oluşturduğu travmanın, kist oluşumunun nedeni olabileceği
düşünülmektedir. Ses teli kistleri, kordların herhangi bir bölgesinde
saptanabilirler. Tedavi yöntemleri, mikrocerrahi tekniklerle
alınmalarıdır.
Ses teli granülasyonu, ya da vokal kord
granülasyonu kavramı, ses tellerinde gelişen granülasyonları tanımlar.
Granülasyonlar, tomurcuk şeklindeki lezyonlardır. Tek veya çift taraflı
görülürler. Ses teli granülasyonları; gıcık öksürüğü gibi hatalı boğaz
davranışları, entübasyon tahrişi veya reflünün uzun dönemli hasarı
sonucu oluşurlar. Bunlar özellikle, ses tellerinin aritenoid
kartilajlara komşu arka bölümlerinde yerleşirler. Tedavi yöntemleri,
vaka bazında kararlarla, konuşma terapisi uygulanması ve mikrocerrahi
tekniklerle alınmalarıdır. Tekrarın önlenmesi için reflü bağlantılı
olanlarda reflü tedavisi, hatalı boğaz davranışlarına bağlı olanlarda
yanlışların önlenmesi önemlidir.
Reinke ödemi, ses tellerinde mukoza altında
gelişen ve tüm ses telini tutan ödematöz şişliği tanımlar. Çift taraflı
görülürler. Reinke ödemi; reflü, sigara ve sesin yanlış kullanımının
toplu karmaşık etkileşmelerinin sonucunda oluşur. Özellikle kadınlarda
görülür. Tedavi yöntemleri, mikrocerrahi tekniklerle submukozal ödemli
dokunun ve artan aşırı mukoza dokusunun çıkarılmasıdır. Reflü tedavisi,
sigaranın kesilmesi, konuşma terapisi ve sesin yanlış kullanımının
engellenmesi asli tedavinin parçasıdır. Bu önlemler, tekrarların
önlenmesi açısından da çok önemlidir.
Ses teli oluğu ve nedbesi, tedavileri sıkıntılı
organik lezyonlardır. Ses teli oluğu, hekimlerin adlandırmasıyla sulkus
vokalis, ses teli serbest kenarında uzunlamasına bir oluk oluşmasını
tanımlar. Çift taraflıdır. Ses teli oluğunun kati oluşum nedeni
netleşmemiştir; doğumsal veya edinsel olabilir. Bu patolojide ses teli
mukoza epiteli, ses teli ligamanını örten lamina propria dokusuna
yapışarak kord boyunca oluk şeklinde çökme oluşturur. Diğer taraftan
travma sonucu oluşan ses teli sikatrislerinde, yani nedbelerinde de
benzer bir patoloji söz konusudur. Ses teli oluğu ve ses teli nedbesi
lezyonlarında tedavi yöntemi, enjeksiyon larengoplasti denen girişimle
lokal/genel anestezi altında ses tellerinin dış taraflarına kollajen,
yağ, hyalurinik asid, kalsiyum hidroksiapetit gibi dolgu maddelerinin
uygulanmasıdır. Ancak kullanılan dolgu maddesinin özelliklerine bağlı
olarak uygulama tekrarları gerekebilir.
Sakküler kist ve larengosel, ses telleri ile hemen
üzerlerindeki yalancı ses tellerinin arasındaki ventrikül denilen
boşlukta oluşan lezyonlardır. Tek veya çift taraflı olabilirler. Büyükçe
mukozal balonlaşma şeklinde kendilerini gösterirler. Sakküler kistin
içi sekresyonel kıvamlı sıvı ile, larengoselin içi ise hava ile doludur.
Sakküler kist ve larengosel, doğumsal olarak veya gırtlağın güçlü nefes
verme ile zorlanmasına bağlı olarak, örneğin cam ustalarında veya
nefesli saz sanatçılarında olduğu gibi, gelişebilir. Tedavi yöntemleri;
mikrocerrahi tekniklerle, açık cerrahi tekniklerle veya kombine
tekniklerle çıkarılmalarıdır.
Çocukluk çağı ses teli lezyonları arasında en sık
görülen, ses teli nodülleridir. Bu vokal nodüller, vokal misuse yani
sesin kötü kullanımı sonucu ikincil lezyon olarak gelişirler. Ancak
çocuk vokal nodülleri yetişkinlerdekinden farklı olarak, karmaşık
mekanizmalarla yani bilinçli-bilinçsiz davranış alışkanlıkları ve
psikolojik problemler sonucu değil, basit mekanizmalarla yani kontrolsüz
şekilde bağırma ve ağlamalarla oluşur. Tanı ve tedavileri
yetişkinlerdekine benzerdir, ancak cerrahi müdahaleden kaçınılmaya
çalışılır. Çocukluk çağı reflülerinin de, çocukluk çağı ses kısıklığının
sık karşılaşılan nedenlerinden biri olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
Daha az görülen bir diğer neden ise, çoculuk çağı papillomlarıdır.
Mikrolarengocerrahi / Mikroskopik Ses Teli Ameliyatı Nedir
Mikrolarengocerrahi, gırtlak ve
ses teli lezyonlarının, cilde herhangi bir kesi uygulamaksızın,
mikroskop kullanarak mikrocerrahi teknik ve yöntemlerle genel anestezi
altında yapılan ameliyatıdır. Hekimler bu girişimi mikrolarengoşirurji,
İngilizcesiyle “microlarengosurgery” olarak da adlandırır ve baş
harfleriyle tanımlayarak kısaca MLS de derler. Çalışma, ağızdan gırtlağa
uzanan kalın çelik tüplerin içinden yapılır. Girişim, endoskopla değil,
çok daha yüksek büyütme sağlayabilen ve her iki elin kullanımı
olanağını veren cerrahi mikroskopla uygulanır, ancak ihtiyaç halinde
endoskopla desteklenir. Larenks mikrocerrahisi için tasarlanmış özel
uzun aletler, çelik tüplerin içinden ses tellerine kadar uzatılır;
lezyonlara büyütülmüş görüntü altında müdahale edilir, patolojik dokular
hassas çalışmayla kesilerek çıkarılır veya daha farklı cerrahi
girişimler uygulanır. Kullanılan aletler genelde mikrocerrahi
makas-bıçakları gibi klasik aletlerdir. İhtiyaca göre lazer,
elektrokoter ve benzeri yöntemler de kullanılır.
Mikroskopik ses teli ameliyatı teknikleri, müdahale edilen lezyona göre farklılık gösterir. Ses teli nodülü, ses
teli polibi, ses teli kisti ve ses teli granülasyonu bir bütün olarak
mikromakas-mikrobıçak veya lazerle yerleştiği yerden kesilip çıkarılır.
Reinke ödemi, ses teli oluğu ve ses teli sikatrisi patolojilerinde daha
kapsamlı farklı müdahaleler uygulanır. Sakkuler kist ve larengoselde ise
mikrocerrahi tekniklerin, açık cerrahi tekniklerle kombinasyonu
gerekebilir.
Mikroskopik Ses Teli Ameliyatı Sonrası Nasıldır
Mikrolarengocerrahi sırası ve sonrası, şöyle özetlenebilir: Mikrolarengocerrahi girişimi tamamlanınca kanama
sızıntılarının kontrolü yapılır, ardından çelik tüp ve mikrocerrahi
aletleri çıkarılır. Hastalar, 4-5 saat gözlemi takiben taburcu edilir.
İstisnai vakalarda bir gün gözlem yeterlidir. Hastanın ameliyat sonrası
süreci rahattır. Yalnız bir hafta ses istirahati uygulanır; bu yara
iyileşmesinin hızlanması ve cerrahi müdahalenin başarısının garanti
altına alınması için gereklidir. Nekahat dönemini takiben cerrahi
sonuçların iyileştirilmesi ve hastalık tekrarlarının önlenmesi için vaka
bazında, asli-tetikleyici-zemin hazırlayıcı faktörler belirlenir ve
bunların gerekleri hastalara anlatılır. Bu bağlamda sigara kesilmesi ve
sigara-kirli hava ortamından kaçınılması, reflü tedavisi ve reflü
önlenmesi, sesin yanlış kullanımından kaçınılması, hatalı boğaz
davranışlarının engellenmesi, ihtiyaç olan vakalarda ise konuşma
terapisi uygulanması konuları önemlidir.
Mikrolarengocerrahi ameliyatını takipeden süreç ve
hastalığın tekrarlama ihtimali, lezyona göre farklılık gösterir. Burda
lezyonun oluşum mekanizması, dolayısıyla bu oluşum mekanizmasının
kırılması, lezyon tekrarlarının önlenmesi açısından kritik önemdedir.
Ses teli nodülü ve ses teli polibi, sesin yanlış kullanımına bağlıdır,
mikrocerrahiyi takiben sesin yanlış kullanımına devamın önlenmesi
gerekir. Ses teli-aritenoid granülomu, istisnai olarak görülen
entübasyon sonucu gelişim dışında, reflü ve hatalı boğaz davranışlarına
bağlıdır, mikrocerrahiyi takiben reflünün tedavisi ve problemli
alışkanlıkların engellenmesi gerekir. İntrakordal kistlerin nedenleri
müphemdir, bu nedenle eğer bir sarmal oluşmamışsa özel bir önlem almaya
gerek yoktur, kistlerin tekrar oluşmaları istisnaidir. Reinke ödemi,
reflü-sigara-sesin yanlış kullanımı kombinasyonuna bağlıdır, bu nedenle
mikrocerrahiyi takiben sigaranın mutlaka kesilmesi, reflünün tedavisi ve
sesin yanlış kullanımının önlenmesi gereklidir. Tüm bu sık görülen
nontümoral organik ses teli lezyonlu hastalarda, primer faktör olsun
olmasın, sıklıkla sesin yanlış kullanımı ve hatalı boğaz davranışları da
beraberce bulunur. Hastaların bunlara karşı genel anlamda uyarılmaları
gerekir. Her bir lezyonun primer nedeniyle ve oluşan sarmalle ilintili
önlemlerin uygulanması, sayılan ses teli hastalıklarında tekrarların
önlenmesi açısından çok önemlidir. Diğer taraftan ses teli oluğu ve ses
teli nedbesi lezyonları, oluşum mekanizması nasıl olursa olsun, bu tip
patolojilerin tedaviye dirençli olmasına ve dolgu maddelerinin erimesine
bağlı olarak sıklıkla uygulama tekrarı ihtiyacı gösterirler. Sakküler
kist ve larengosel lezyonlarının ise istisnai olarak tekrar gelişmesi
ihtimali vardır. Ses teli nontümoral organik lezyonlarında uygulanan
mikrocerrahi ameliyatlar, kazanç-risk-kayıp kavramları açısından bir
bütün olarak değerlendirildiğinde; ihtiyaç oluşması durumunda, hastaya
minimal sıkıntı vererek hastanın yaşam kalitesini çok artıran
girişimlerdir.
Copyright/Main Edition 2012 - Comprehensive Revision 2015 - Limited Revision 2022 - Prof. Dr. TUNCAY ULUĞ
Bu internet sitesi, Prof. Dr. Tuncay Uluğ'un Otobiyografisi
ve KBB Hastalıkları/Baş Boyun Cerrahisi Branşının Anlatımını beraberce içeren birleşik bir sitesidir.
Bu internet sitesinin tüm hakları saklıdır.
Bu sitede yer alan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır;
hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmaz, bu konuda herhangi bir
sorumluluk kabul edilmez.
Bu site T.C. ve uluslararası fikir hakları kanunları ile
korunmaktadır. Hastalıklarla ilgili bölümler tamamıyla Prof. Dr. Tuncay
Uluğ tarafından yazılmıştır ve yine Prof. Dr. Tuncay Uluğ tarafından bir
kitap olarak yayımlanabilir. Dolayısıyla hastalıkların tanımlandığı
bölümler başta olmak üzere bu internet sitesinden alıntı yapılamaz.