MENENJİT - BEYİN ABSESİ
 
 
 MENENJİT, BEYİN ABSESİ NEDİR – OTİT KOMPLİKASYONLARI NASIL OLUŞUR
ORTA KULAK İLTİHABI KOMPLİKASYONLARI NELERDİR
AKUT VE MÜZMİN OTİT KOMPLİKASYONLARINDA TEDAVİ NEDİR
AKUT VE MÜZMİN OTİT KOMPLİKASYONLARINDA TEDAVİ SONRASI NASILDIR 
 
  
  
 Akut ve müzmin orta kulak iltihaplarına bağlı 
menenjit-beyin absesi-trombüs gibi komplikasyonlar, antibiyotik öncesi 
dönemdeki kadar olmasa da, hala hayatı tehdit eden ciddi hastalık 
tablolarıdır. 
 
 SÖZLÜK
Mastoidit: Mastoidin, yani kulak arkası kemiğinin iltihabı
Labirentit: Labirentin, yani iç kulağın iltihabı
Menenjit: Beyin zarlarının iltihabı
Beyin absesi: Beyin dokusunda lokal enfeksiyöz iltihabı takiben gelişen abse
Sinüs trombozu: Beyin venöz kanını nakleden sinüs sisteminde gelişen enfeksiyöz trombüs 
 
 Menenjit, Beyin Absesi Nedir – Otit Komplikasyonları Nasıl Oluşur 
 
 Menenjit ve beyin absesi,  beyin 
zarlarının ve beyin dokusunun patolojileridir: Menenjit beyin zarlarının
 enfeksiyöz iltihabıdır, beyin absesi ise beyin dokusunda lokal 
enfeksiyöz iltihabı takiben abse gelişmesi durumudur. Bu enfeksiyonlar 
çeşitli nedenlerle oluşabilir. Ancak menenjit ve beyin absesinin oluşum 
nedenlerinin başında orta kulak iltihapları gelir. Otitler, menenjit ve 
beyin absesinin yanısıra, baş-boyun bölgesinde daha pekçok komplikasyona
 yol açarlar.
 Orta kulak iltihabı komplikasyonları,  gerek akut 
gerek müzmin otitlerde, temporal kemik içindeki farklı dokuları, komşu 
alanlardaki yumuşak dokuları ve kafa içindeki beyin ilintili dokuları 
tutar. Temporal kemik içinde gelişen komplikasyonlar; mastoidit, 
petrozit, yüz felci, labirentit ve labirent fistülüdür. Komşu yumuşak 
dokularda gelişen komplikasyonlar; mastoid subperiostal absesi, zigoma 
kökü absesi ve boyun absesidir. Kafa içinde gelişen komplikasyonlar; 
menenjit, epidural abse, subdural abse, beyin absesi, sinüs trombozu ve 
hidrosefalusdur. Bu komplikasyonlar fonksiyonel ve hayati riskler taşır.
 Orta kulak iltihabı komplikasyonları oluşumu,  gerek akut gerek müzmin otitlerde; kemik duvarlardaki harabiyetle direk 
yayılarak, doğal hücreleri-boşlukları-kanalcıkları takip ederek, 
membranlardan sızarak veya minik toplardamarlarda trombüs-tromboemboli 
yaparak gerçekleşir.
 Orta kulak iltihabı komplikasyonları temel özellikleri,  şu şekilde özetlenebilir: Akut otitlerde en sık temporal kemik içi 
komplikasyonlar görülür, yani akut mastoidit, petrozit, labirentit ve 
yüz felci. Ayrıca akut otitlerin en sık komplikasyonu olan mastoiditleri
 takiben yumuşak doku abseleri de gelişebilir. Akut otitlerde tüm 
intrakranyal komplikasyonlar seyrek de olsa oluşabilir, ancak en sık 
görülen kafaiçi komplikasyon menenjittir. Müzmin otitlerde ise temporal 
kemik içi, komşu yumuşak doku ve kafa içi her tür komplikasyon 
gelişebilir. Müzmin otit komplikasyonları genelde kolesteatomlu müzmin 
otitlerde, özellikle de bunların süpürasyonla seyreden formlarında, 
görülür.
 Orta kulak iltihabı komplikasyonlarında mastoid,  özel bir öneme sahiptir. Gerek akut gerek müzmin otitlerin kafa içi ve 
yumuşak doku komplikasyonları, genelde mastoiditi takiben oluşur. 
Mastoidit patolojisi akut otitlerde; akut mastoidit, koalesent mastoidit
 veya iltihabi reaksiyonla attik-aditus tıkanması sonucu gelişen maskeli
 mastoidit formunda olabilir. Bu tablolar süpürasyonla seyrederler. 
Müzmin otitlerde ise, özellikle kolesteatomlu tipte görülmek kaydıyla; 
müzmin süpüratif otitis medyaya eşlik eden müzmin süpüratif mastoidit 
veya kolesteatom granülasyon gibi dokularla attik-aditus tıkanması 
sonucu gelişen süpürasyonla seyreden müzmin sinsi mastoidit formunda 
olabilir. Doğaldır ki, bu müzmin tablolar da, ayrıca, akut veya 
koalesent mastoidite dönebilir.
 Orta kulak iltihabı komplikasyonları etkeni bakteriler,  genelde asli-primer hastalığı oluşturan bakterilerdir: Akut otit 
komplikasyonlarında tıpkı primer hastalıktaki gibi üst solunum yolu 
patojenleri denilen 3 mikroorganizma, yani streptococcus pneumoniae, 
haemophilus influenzae ve moraxella catarrhalis bakterileri özellikle 
rol oynar. Müzmin otit komplikasyonlarında ise tıpkı primer hastalıktaki
 gibi staphylococcus aerous, pseudomonas aeruginosa gibi aerob ve 
bacteroides gibi anaerob bakteriler özellikle rol oynar. Ayrıca gerek 
akut gerek müzmin otitlerde kafa içinde abse ve trombüs gelişiminde 
çeşitli anaerob bakteriler tabloya eşlik eder.
 Komplikasyonların geliştiği önemli yapıların anatomileri,  şu şekilde özetlenebilir: Kulak yapılarını barındıran temporal kemik; 
timpanik, mastoid, petroz, zigomatik ve skuamöz kısımlardan meydana 
gelir. Mastoid; arkada yüzeyde yerleşmiş, havalı hücrelerden oluşan 
kulak arkası kemiğidir. Petroz; önde derinde yerleşmiş, katı doku veya 
havalı hücrelerden oluşan kulak uç kemiğidir. Zigoma kökü; yukarıda 
yüzeyel yerleşmiş, havalı alanlar içeren elmacık kökü kemiğidir. Diğer 
taraftan labirent yani iç kulak, temporal kemiğin derininde petrozda 
orta kulağa bitişik olarak yerleşmiştir. Labirent; önde koklea yani 
salyangoz, ortada vestibül yani mağara, arkada üç semisirküler kanal 
yani yarımdaire kanalları, yapılarından oluşur. Fasyal sinir denilen yüz
 siniri ise, vücudun en uzun kemik sinir kanalının içinde bulunur ve 
temporal kemiği yukarıdan aşağı boylu boyunca kateder. Fasyal sinir, 
yüzün tüm mimik hareketlerini gerçekleştiren sinirdir. Temporal kemik 
yukarıda beyin zarları aracılığıyla beynin temporal lop denilen bölümü 
ile, arkada ise yine beyin zarları aracılığıyla beyincik ile komşuluk 
gösterir. Bu arka bölümde ayrıca sigmoid sinusla, yani beyin zarları 
arasında bulunan kıvrımlı büyük venöz kanalla da komşudur. Beyin zarları
 ise tüm beyin dokusunu sarar ve dıştan içe doğru dura-pia-araknoid 
denilen 3 katmandan oluşur. 
 
 Orta Kulak İltihabı Komplikasyonları Nelerdir 
 
 Mastoidit,  mastoid denilen kulak 
arkası kemiğinin klinik olarak anlamlı iltihabıdır. Komplikasyon olarak 
kabul edilen mastoidit formları ise akut mastoidit ve koalasent 
mastoidittir. Her iki mastoidit formu, akut veya müzmin otit sırasında 
gelişebilir. Koalesent/birleşen mastoidit, akut mastoiditin kemik 
erimesi gelişmiş, dolayısıyla mastoid içindeki hücrelerin birleşip büyük
 bir kavite oluşturmuş halidir. Sebat eden aşırı cerahatli iltihap, 
bunun sonucu asidite ve osteoklastik aktivite artışı, nihayet 
dekalsifikasyon oluşması bu erimenin nedenidir. Akut mastoidit ve 
koalasent mastoidit, mastoidal bölgede ağrı-kızarıklık-ısı artışı-şişlik
 gibi iltihabın kardinal belirti-bulguları ile seyreder. Genelde pürülan
 akıntı vardır, ancak attik-aditus bölgesinde mastoid giriş-çıkışının 
tıkanmasıyla akıntısız maskeli seyir de olabilir ki, bu duruma maskeli 
mastoidit denir. Çocuklarda ayrıca ateş, genel durum bozukluğu ile 
iltihabi aşırı ödem sonucu kulağın öne itilmesi bulguları oluşur. Akut 
otit komplikasyonu akut ve koalesent mastoiditin tedavisi; yoğun 
antibiyotik, zar intaksa miringotomi yani zarın çizilmesi ve yakın 
takiptir. Tedaviye direnç veya ikinci bir komplikasyon ilavesi oluşursa,
 süratle mastoidektomi uygulanır, takiben antibiyotik tedavisine uzun 
süre devam edilir. Müzmin otit sırasında akut veya koalesent mastoidit 
komplikasyonu gelişmesi söz konusu ise, zaten müzmin otit cerrahi 
müdahale gerektireceği için, timpanomastoid cerrahi ötelenmeksizin 
uygulanır ve kolesteatom-granülasyon dokuları ile diğer iltihabi 
lezyonlar temizlenir. Neticede akut ve koalesent mastoiditler, 
konzervatif tedavi ve ihtiyaç halinde cerrahi tedavi ile, istisnai 
durumlar dışında, tamamen iyileşir.
 Petrozit,  yani akut petrozit; petroz denilen kulak
 ucu kemiğinin semptomlarla seyreden iltihabıdır. Temporal kemik 
bölümlerinin devamlılık göstermesi nedeniyle, mastoidit sırasında bazen 
petrozit de gelişir. Petrozit, tıpkı mastoidit gibi hem akut hem müzmin 
otit komplikasyonu olarak oluşabilir. Petrozitlerin mastoiditlerden çok 
daha az görülmesinin nedeni, petrozun her zaman havalı hücre içermeyip 
çoğu zaman katı kemik yapıdan oluşmasıdır. Burda da koalesent petrozit, 
yani kemik erimesi ve kavite gelişimi oluşabilir. Akut ve koalasent 
petrozitin en sık oluşturduğu belirti, bitişiğindeki dural ve trigeminal
 irritasyona bağlı olarak göz arkasında derinde hissedilen ağrıdır. 
Ayrıca nadiren, komşu abdusens siniri tutulumuna bağlı gözde dışa 
bakışta şaşılık veya komşu sempatik sinirlerin tutulumuna bağlı göz 
kapağı düşüklüğü oluşabilir. Akut veya müzmin otit sırasında gelişen 
petrozitin tedavisi; yoğun antibiyotik, zar intaksa miringotomi, 
mastoidektomi ve subkoklear veya alternatif yollarla petroz drenajıdır. 
Nöropati varsa kortizol tedavisi bunlara ilave edilir. Enerjik 
tıbbi-cerrahi tedavi, hayati veya fonksiyonel komplikasyonların 
gelişimini ve kalıcılığını önlemeyi amaçlar.
 Yüz felci,  temporal kemik içinde vücudun en uzun 
sinir kanalında seyreden, hekimlerin fasyal sinir olarak adlandırdıkları
 yüz sinirinin patolojisi sonucu oluşur. Yüz felci hem akut hem müzmin 
otit komplikasyonu olarak oluşabilir. Akut otitte patolojinin doğal 
açıklık ve kanalcıklar yoluyla gelişen, enfeksiyona bağlı nörotoksik 
veya iltihabi etki olduğu düşünülmektedir. Müzmin otitte ise istisnaları
 dışında, kolesteatomun sinir üzerine direk etkisi tedrici olarak, ya da
 enfeksiyonun katkısı ani olarak bu patolojiye yol açmaktadır. Bu 
periferik tipte yüz felcinde; felç olan tarafta göz kapağı kapanamaz, 
kaş kalkmaz, yüz ise felçli tarafın zaafiyeti nedeniyle karşı tarafa 
doğru çeker. Akut otite bağlı yüz felcinde tedavi; yoğun antibiyotik, 
zar intaksa miringotomi ve yakın takiptir. Müzmin otite bağlı yüz 
felcinde ise tedavi; timpanomastoid cerrahi, kolesteatomun temizlenmesi 
ve yüz sinirinin ihtiyaç olan kısımlarına dekompresyon uygulanması, yani
 sinirin kanalının açılarak sinirin rahatlatılması, girişimleridir. Her 
iki durumda da tedaviye kortizol ilave edilmesi gerekebilir. Akut otite 
bağlı yüz felci, uygulanan tıbbi tedaviye genelde çok iyi yanıt verir ve
 vakaların büyük bölümü tamamen düzelir. Halbuki müzmin otitlerde 
iyileşme sonuçları; cerrahi sırasındaki yüz felcinin derecesi, yüz 
felcinin süresi ve kolesteatom-granülasyon invazivliği ile ilintili 
olmak üzere, daha az başarılıdır.
 Labirentit,  yani akut labirentit, hekimlerin 
labirent olarak adlandırdıkları iç kulağın iltihabıdır. Labirentit 
tablosu; çoğunlukla akut otit, nadiren müzmin otit, bazense menenjit 
sırasında gelişir. Labirentitin 2 formu vardır: Seröz labirentit ve 
süpüratif labirentit. Seröz labirentit bakteriyel toksinlerin ve 
iltihabi medyatörlerin iç kulağa emilmesiyle gelişir; oluşan reaksiyon 
seröz özelliktedir. Süpüratif labirentit, bakterilerin kendilerinin iç 
kulağa yerleşmesiyle gelişir; oluşan reaksiyon cerahatli özelliktedir. 
Her iki formda da potansiyel giriş yolları; sağlam yuvarlak pencere 
membranı yani orta kulakla iç kulağı ayıran zarcık, akuaduktus koklea 
yani beynin iç kulakla bağlantı kanalcığı ve diğer doğal aralıklardır. 
Seröz labirentitte baş dönmesi-dengesizlik-bulantı-kusma ve sınırlı 
işitme kaybı, süpüratif labirentitte ise baş 
dönmesi-dengesizlik-bulantı-kusma ve ileri işitme kaybı oluşur. 
Süpüratif labirentit ayrıca, menenjit veya kafaiçi absesi ikincil 
komplikasyonlarına yol açabilir. Akut otit, müzmin otit veya menenjit 
sırasında gelişen seröz ve süpüratif labirentit formlarının tedavisi; 
yoğun antibiyotik, zar intaksa miringotomi, tedaviye direnç veya 
kötüleşme varsa süratle mastoidektomi yapılması ve mecbur kalınırsa 
kafaiçi komplikasyonlarını kontrol altına almak için labirent drenajı 
uygulanmasıdır. Kortizol ise labirentteki iltihabın baskılanması, ama 
daha önemlisi labirentitis ossifikansın, yani işitmenin tamamen 
kaybedildiği kemikleşme ile seyreden labirentit formunun gelişiminin 
önlenmesi için tedaviye ilave edilir. Seröz labirentit sonucu gelişen 
işitme kayıplarının durma ve gerileme ihtimali vardır. Halbuki süpüratif
 labirentit sonucu gelişen ileri işitme kayıpları, istisnaları dışında, 
dönüşsüzdür. Baş dönmesi-dengesizlik şikayetleri ise, her 2 formda da, 
haftalar-aylar içinde düzelir.
 Labirent fistülü,  labirent denilen iç kulağın dış 
duvarında delik oluşması ve orta kulak-mastoid birleşik sistemi ile 
irtibat haline gelmesi durumudur. Labirent fistülü, kolesteatomlu müzmin
 otitlerin komplikasyonudur. Patoloji, kolesteatomun direk harabiyet 
yaratmasıyla oluşur. Fistül en sık horizontal semisirküler kanalı, yani 
yatay dış yarım daire kanalını tutar. Ancak üst ve arka yarım daire 
kanallarını ve salyangozu da tutabilir. Oluşan şikayetler, ara ara 
oluşan ve basınç değişikliği-yüksek ses-soğuk hava gibi uyaranlarla 
tetiklenen baş dönmesi ve dengesizliktir. Labirent fistülünde tedavi; 
timpanomastoid cerrahi ile kolesteatomun temizlenmesi, membranöz 
labirentin korunması ve takiben kemik labirentteki fistülün fasya-kemik 
macunu-kıkırdak gibi materyallerle kapatılmasıdır. Labirent fistülü 
tedavisi, baş dönmesini ve iç kulak tipi işitme kaybını durdurmayı 
amaçlar ve sıklıkla bu hedefe erişilir. Ancak bu girişim, iç kulağa 
iltihaplı bir ortamda hassas müdahale gerektirdiğinden, işitme kaybının 
artışı riskini de içerir.
 Yumuşak doku absesi,  akut veya koalesent mastoidit
 sırasında enfeksiyonun subperiostal alana yayılmasıyla abse oluşturması
 durumudur. Yumuşak doku absesi çoğunlukla akut otit nadiren ise müzmin 
otit sırasında, mastoiditi takiben, oluşur. Yayılım, mastoidin kemik 
duvarlarındaki harabiyetle direk olarak veya minik toplardamarlar 
vasıtasıyla tromboemboli atarak oluşur. Komşu yumuşak dokularda oluşan 
bu abseler 3 ana lokalizasyonda yerleşir; bunlar kulak arkası absesi, 
elmacık kemik kökü absesi ve boyun absesidir. En sık görülen kulak 
arkası, yani mastoid subperiostal absesinde; kulak arkasında ileri 
şişlik, parmak basmakla çökme, kulağın tamamen öne dönmesi, hatta bazen 
cildin delinerek cerahatin dışarı akması oluşur. Elmacık kemik kökü, 
yani zigoma kökü absesinde; kulağın üst ve önünde benzer özellikte 
şişlik ve çene açma hareketinde zorluk olur. Boyun absesinde, ki bu 
durum ilk tanımlayana atfen Bezold absesi olarak adlandırılır; boyun 
kası boyunca şişlik ve hassasiyet saptanır. Akut otit veya müzmin otit 
sırasında, mastoiditle beraber seyreden her 3 absenin de tedavisi; yoğun
 antibiyotik, zar intaksa miringotomi, süratle mastoidektomi ve abse 
drenajı uygulanmasıdır. Başka komplikasyonlar yoksa, bu enerjik 
tıbbi-cerrahi tedavi kombinasyonu, istisnai durumlar dışında, dramatik 
iyileşme sağlar.
 Menenjit,  beyin zarlarının akut iltihabıdır. Kulak
 orijinli menenjit, çoğunlukla akut otit bazense müzmin otit 
komplikasyonu olarak gelişir. Menenjit, akut otitin en sık görülen kafa 
içi komplikasyonudur. Bakteriler orta kulak ve mastoidden beyin 
zarlarına; kemik hasarlarını, labirent-akuaduktus koklea yolunu veya 
venöz yolları izleyerek ulaşır. Bu tip menenjitler, salgınlarda oluşan 
menenjitlerin aksine meningokoklarla değil, akut otitin etkeni olan 
streptococcus pneumoniae ve haemophilus influenzae ile oluşur. Giderek 
sıklığı artan streptokok menenjitinin hayatı tehdit etme ve ossifikan 
labirentit oluşturarak işitme kaybı yapma riski yüksektir. Menenjit; 
başağrısı, ateş, ense sertliği, şuur bulanıklığı gibi belirtilerle 
seyreder. Bakteriyel menenjit, beyin-omurilik sıvısı tetkikinde 
basınç-lökosit-nötrofil-protein artışı, buna karşılık şeker azalması 
karakteristik bulgularını gösterir. Menenjit tedavisi; seftriakson, 
sefotaksim gibi iltihap sırasında kan beyin bariyerini aşabilen, etken 
bakterilere etkili antibiyotiklerin süratle başlanmasını gerektirir. 
Ayrıca zar intaksa miringotomi uygulanır. Yine işitme kaybı riskini 
asgariye indirmek için yüksek doz kortizol, genelde deksametazon, 
başlanılır. Akut otitlere bağlı menenjitler ve eşlik eden otitler bu 
şekilde konzervatif olarak tedavi edilir, ancak başka komplikasyonlar 
geliştiği takdirde enfeksiyon kaynağına yönelik müdahaleye, yani 
mastoidektomiye ihtiyaç olabilir. Müzmin otitlere bağlı menenjitlerde 
ise, konzervatif tedavi dışında, hastanın genel durumu izin verdiği 
zaman, enfeksiyon kaynağını ve primer hastalığı tedavi etmek amacıyla 
timpanomastoid cerrahi uygulanır. Kulak kaynaklı menenjitlerin büyük 
bölümü enerjik tedavi ile iyileşse de, hastalığın hayatı ve işitmeyi 
tehdit riskleri devam etmektedir.
 Epidural abse,  kafa kemikleri ile beynin dış zar 
tabakasını oluşturan dura arasında abse oluşması durumudur. Epidural 
absenin klasik gelişimi; akut veya müzmin mastoiditi takiben, 
enfeksiyonun kemik harabiyetiyle komşu dokuya direk yayılması 
şeklindedir. Hem akut hem müzmin otit komplikasyonu olarak oluşabilir. 
Epidural abse iki lokalizasyonda gelişebilir; yukarıda orta kafa 
çukurunda temporal lop bitişiğinde veya geride arka kafa çukurunda 
beyincik bitişiğinde oluşabilir. Epidural absenin belirti bulguları 
müphemdir; hafif ateş, hafif başağrısı dışında önemli bir şikayet olmaz.
 Hatta bazıları sessiz seyreder. Gerek akut gerek müzmin otit 
komplikasyonu olarak oluşan epidural absenin tedavisi; enfeksiyon 
kaynağına yönelik müdahale, yani mastoidektomi ve aynı yoldan, yani 
mastoid üzerinden absenin drenajıdır. Zar intaksa miringotomi de 
yapılır. Tedavi, yoğun antibiyotik verilmesi ile desteklenir. Eğer başka
 komplikasyonlar yoksa cerrahi tedavi, istisnai durumlar dışında, 
dramatik iyileşme sağlar.
 Subdural abse,  veya daha kati tanımlamayla 
subdural ampiyem, beynin dış zar tabakasını oluşturan dura ile iç zar 
tabakasını oluşturan araknoid arasında abse oluşması durumudur. Subdural
 absenin klasik gelişimi, akut veya müzmin mastoiditi takiben, 
enfeksiyonun subdural alana erişmesi şeklindedir. Nadir bir 
komplikasyondur ve hem akut hem müzmin otit komplikasyonu olarak 
oluşabilir. Subdural abse, ani başlayan ağır bir klinikle kendini 
gösterir; baş ağrısı, ateş, şuur bozukluğu, bulantı-kusma meydana gelir.
 Tablo süratle gelişir, felç ve başka nörolojik belirtiler oluşur, 
komaya doğru ilerler. Gerek akut gerek müzmin otit komplikasyonu olarak 
oluşan subdural absenin tedavisi; absenin süratle nöroşirurjikal 
drenajı, beynin dekompresyonu ve eş zamanlı enfeksiyon kaynağına yönelik
 müdahale, yani mastoidektomi ve zar intaksa miringotomi yapılmasıdır. 
Tedavi, yoğun antibiyotik verilmesi ile desteklenir. Subdural abse acil 
cerrahi müdahale gerektirir. Ancak her tür enerjik müdahaleye karşın, 
yüksek oranlı hayati risk ve yüksek oranlı nörolojik sakatlık riski 
içerir.
 Beyin absesi,  beyin dokusunda lokal iltihap ve 
takiben abse gelişmesi durumudur. Beyin absesi genelde, akut veya müzmin
 mastoiditi takiben, retrograd tromboflebit yoluyla oluşur. Hem akut hem
 müzmin otit komplikasyonu olarak meydana gelebilir. Beyin absesi iki 
lokalizasyonda gelişebilir; yukarıda orta kafa çukurunda temporal lop 
absesi ve geride arka kafa çukurunda beyincik absesi oluşabilir. Her tür
 beyin absesi önce lokal serebrit şeklinde başlar ve baş ağrısı, oynayan
 ateş, genel durum bozukluğu gelişir. Takibeden günlerde vücut lokal 
serebriti sınırlamayı başarır ve aldatıcı bir iyilik hali oluşur. 
Nihayet kapsüllü cerahat içeren olgun bir abse meydana gelir, kitle 
etkisiyle kafa içi basıncı artar ve tablo süratle ağırlaşarak 
başağrısı-ateş-genel durum bozukluğuna çeşitli nörolojik belirtiler 
ilave olur. Özellikle serebellar absede basınç artışı ile beyin sapında 
tıkanma ve herniasyona bağlı hayati risk söz konusudur. Akut veya müzmin
 otit komplikasyonu olarak oluşan temporal lop ve serebellum absesinde 
tedavi; kan beyin bariyerini aşabilen, aerob ve anaerob bakterilere 
etkili antibiyotiklerin gecikmeksizin başlanması ve ihtiyaç halinde 
absenin kranyumdan delik açarak nöroşirurjikal yolla süratle drenajı, 
yani abse dekompresyonudur. Absenin açık cerrahi ile rezeksiyonu nadiren
 gerekli olur. Ayrıca hastanın genel durumu izin verince enfeksiyon 
kaynağına yönelik müdahale, yani mastoidektomi ve zar intaksa 
miringotomi uygulanır. Beyin absesi, enerjik tıbbi-cerrahi müdahale 
yapılsa bile, önemli hayati risk içerir.
 Sinüs trombozu,  mastoide komşu dura yaprakları 
arasında bulunan ve beynin venöz kanını nakleden sinüs sisteminde, 
enfeksiyöz trombüs oluşması durumudur. Sinüs trombozu genelde, akut veya
 müzmin mastoiditi takiben, direk harabiyetle veya mastoid emissari 
venleri vasıtasıyla oluşur. Hem akut hem müzmin otit komplikasyonu 
olarak oluşabilir. Otitlerin ikinci sıklıkta görülen kafaiçi 
komplikasyonudur. Trombüs, sigmoid sinüsden yukarıya transvers sinusa 
veya aşağıya internal juguler vene uzanabilir. Sinüs trombozunda oluşan 
belirtiler; başağrısı, kulak ağrısı, kulak arkası ağrısı, bacaklı 
septisemi ateşi, genel durum bozukluğu ve şuur değişiklikleridir. 
Mastoid üzerinde iltihabi bulgular ve boyunda hasasiyet saptanır. 
Hastalık ilerlerse veya başka komplikasyonlar ilave olursa, değişik 
nörolojik ve genel belirti-bulgular tabloya ilave olur. Sinüs 
trombozunda tedavi; yoğun antibiyotik, zar intaksa miringotomi, süratle 
mastoidektomi uygulanması ve mastoid yoluyla sinüs üzerindeki 
granülasyonların temizlenmesidir. Vaka bazında kararlarla; trombüs 
çıkarılması, sinüs bağlanması, sinüs çıkarılması girişimleri uygulanır. 
Tromboze sinüs-ven sistemine mastoidektomi dışında ilave girişim 
yapılmaması da bir seçenektir. Dolaşım sistemine emboli atılması söz 
konusu ise internal juguler ven bağlanması veya çıkarılması, ayrıca 
antikoagulan tedavi uygulanması, gerekebilir. Sinüs trombozu enerjik 
tıbbi-cerrahi müdahale yapılsa bile, hayati risk içerir.
 Hidrosefalus,  ya da otitik hidrosefalus, 
beyin-omurilik sıvısı basıncının artması ile gelişen patolojik durumdur.
 Genelde sinüs trombozu sonucu, beyin-omurilik sıvısı emiliminin 
bozulması ile oluşur. Hidrosefalusun klasik gelişimi, mastoidit-sinüs 
trombozu-hidrosefalus patolojik zinciri şeklindedir. Ancak her sinüs 
trombozu bu duruma yol açmaz. Hem akut hem müzmin otit komplikasyonu 
olarak oluşabilir. Hidrosefalusda en sık oluşan belirti-bulgular; 
başağrısı, görme bozukluğu ve kusmadır. Göz dibi muayenesinde papilla 
ödemi saptanması tipiktir. Ayrıca sinüs trombozunun belirti-bulguları 
tabloya eşlik eder. Hidrosefalus tedavisi, iki amaca yöneliktir: Bir 
taraftan sinüs trombozunda uygulanan tıbbi-cerrahi tedavi uygulanır. 
Diğer taraftan ise beyin-omurilik sıvısı basıncını düşürmek amacıyla; 
lomber drenaj, diüretik, kortizol uygulamaları yapılır. Sinüs trombozu 
ve eşlik eden hidrosefalus enerjik tıbbi-cerrahi müdahale yapılsa bile, 
önemli hayati risk içerir. Ayrıca hidrosefalusun kalıcı hale dönmesi 
ihtimali de vardır. 
 
 Akut ve Müzmin Otit Komplikasyonlarında Tedavi Nedir 
 
 Akut orta kulak iltihabı komplikasyonlarında tedavi,  istisnai durumlar dışında genelde tıbbidir. Ayrıntılar her bir konu başlığı altında anlatılmıştır.
 Müzmin orta kulak iltihabı komplikasyonlarında tedavi,  istisnai durumlar dışında genelde cerrahidir. Ayrıntılar her bir konu başlığı altında anlatılmıştır. 
 
 Akut ve Müzmin Otit Komplikasyonlarında Tedavi Sonrası Nasıldır 
 
 Orta kulak iltihabı komplikasyonlarında tedavi sonrası süreç,  daha kati ifadeyle tedavinin sonucu, farklı faktörlere bağlıdır. 
Komplikasyonun tipi, komplikasyonun sayısı, komplikasyonun akut veya 
müzmin otite bağlı olması, komplikasyonun tıbbi-cerrahi tedavisine 
başlangıç zamanı, komplikasyonun tıbbi-cerrahi tedavisinin etkinliği 
faktörleri, sonuç üzerinde etkilidir. Ayrıntılar her bir konu başlığı 
altında anlatılmıştır. 
 
  
 
 
  
  
  
  
  
  
 Copyright/Main Edition 2012 - Comprehensive Revision 2015 - Limited Revision 2022 - Prof. Dr. TUNCAY ULUĞ
Bu internet sitesi, Prof. Dr. Tuncay Uluğ'un Otobiyografisi 
ve KBB Hastalıkları/Baş Boyun Cerrahisi Branşının Anlatımını beraberce içeren birleşik bir sitesidir. 
              Bu internet sitesinin tüm hakları saklıdır.
              Bu sitede yer alan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır; 
hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmaz, bu konuda herhangi bir 
sorumluluk kabul edilmez.
              Bu site T.C. ve uluslararası fikir hakları kanunları ile 
korunmaktadır. Hastalıklarla ilgili bölümler tamamıyla Prof. Dr. Tuncay 
Uluğ tarafından yazılmıştır ve yine Prof. Dr. Tuncay Uluğ tarafından bir
 kitap olarak yayımlanabilir. Dolayısıyla hastalıkların tanımlandığı 
bölümler başta olmak üzere bu internet sitesinden alıntı yapılamaz.