ALLERJİK RİNİT
ALLERJİ NEDİR - SOLUNUM, CİLD, GIDA ALLERJİSİ VE GENEL ALLERJİ NEDİR
ALLERJİK NEZLE / ALLERJİK RİNİT NEDİR – NONALLERJİK RİNİT NEDİR
A. RİNİT TEDAVİSİ NASILDIR – ANTİHİSTAMİNİK, KORTİZOLLÜ SPREY NEDİR
ALLERJİK RİNİT TEDAVİSİ SIRASI VE SONRASI NASILDIR
Çağın giderek yaygınlaşan hastalıklarından
allerjik rinit; yaşam kalitesini bozan ve çocuklarda otit ve sinüzit,
yetişkinlerde horlama gibi müzmin hastalıklara zemin hazırlayan bir
patolojidir.
SÖZLÜK
Allerji: Bağışıklık sisteminin vücudun aleyhine aksi reaksiyonu
Atopi: Allerjenlere karşı özel IgE antikoru oluşturarak duyarlılaşma, sensitizasyon
Allerjik rinit: Allerjik nezle, her tür allerjik burun hastalığı
Sezonal allerjik rinit: Sıklıkla polenlere karşı oluşan mevsimsel allerjik nezle, saman nezlesi
Perennial allerjik rinit: Sıklıkla akar ve küflere karşı oluşan tüm yıla yayılan allerjik nezle
Allerji Nedir - Solunum, Cild, Gıda Allerjisi ve Genel Allerji Nedir
Allerji, vücudun savunması için
görev yapan bağışıklık sisteminin yabancı partiküllere karşı
oluşturduğu, hatalı, vücut savunmasına hizmet etmeyen, aksi
reaksiyonların genel tanımlamasıdır. Bu reaksiyonlar vücudu koruma
refleksi ile oluşmasına karşın vücuda zarar verirler.
Allerji oluşumu; kalıtsal faktörlerin yanısıra,
çevre ve yaşama ait faktörlerin rol aldığı karmaşık bir süreçtir.
Allerji sıklığı, modern yaşamla beraber çok artmıştır. Bugün her 5
insandan en az 1’i allerji hastasıdır. Endüstrileşmiş toplum ve şehir
yaşamı, bilinen ve bilinmeyen etkilerle, bu durumu yaratmıştır. Artışın
başta gelen nedenleri olarak evde kapalı yaşam, dış dünya ile yetersiz
temas, hava kirliliği, sigara ortamı, hareketsizlik ve beslenme
alışkanlıkları sayılabilir. Allerjik reaksiyonlar; solunum allerjisi,
cild allerjisi, gıda allerjisi ve genel allerji başlıkları altında
toplanırlar.
Solunum allerjileri, solunum yolunun başlangıç ve
bitiş kısımlarını tutan, birbiri ile ilintili, ancak birbirinden farklı
iki tablo oluşturur; allerjik rinit ve allerjik astım. Allerjik rinit
aksırık, burun tıkanıklığı ve burun akıntıları ile karakterizedir.
Allerjik rinit aşağıda ayrıntılı şekilde anlatılmıştır. Allerjik astım
ise bronşial nefes darlığı ile karakterizedir. Allerjik astım, diğer
atopik hastalıklarla yani allerjik rinit-allerjik cild hastalıkları gibi
patolojilerle sıklıkla beraberce görülür. Tüm astımlar allerjik kökenli
olmasa da, astımın en sık görülen nedeni allerjidir. Ancak astım
tablosu geliştiğinde, primer neden ne olursa olsun, çeşitli faktörlerin
devreye girdiği bir döngü oluşur. Allerjenle karşılaşma, reflü,
enfeksiyonlar veya sigara-kirli hava gibi irritanlar reaksiyonları
tetikler, bronşlarda daralma ve sekresyon birikimleri oluşur, astım
atağı meydana gelir. Ataklar sırasında dispne denilen nefes darlığı,
stridor denilen hırıltılı solunum, wheezing denilen ıslık sesi ve hava
açlığı belirti-bulguları oluşur.
Cild allerjileri, dört ana şekilde kendini
gösterir; atopik dermatit, allerjik kontakt dermatit, ürtiker ve
anjioödem. Atopik dermatit sıklıkla; allerjik rinit-allerjik astım gibi
diğer atopik hastalıklarla beraberce görülür. Atopik dermatit,
diz-dirsek-baş-boyunda sık olmak kaydıyla, yalnız
kaşıntı-kuruluk-pullanma şeklinde sınırlı dermatit tablosuyla veya
kızarıklık-kabarıklık-kabuklanma şeklinde tam bir egzema tablosuyla
seyreder. Ancak atopik dermatit, egzema natüründeki cild döküntülerinin
nedenlerinden yalnız biridir; seboraik dermatit gibi diğer egzema
nedenleri ise allerjik kökenli değildir. Allerjik kontakt dermatit,
allerjik madde ile cildin direk teması ile oluşur. Kontakt dermatitlerin
de yalnız bir kısmı allerjiye, geri kalanları ise irritasyona bağlıdır.
Doğrudan irritasyona bağlı olarak gelişen dermatitler, irritan kontakt
dermatit adını alır. Allerjik kontakt dermatitte, temasın olduğu yerde
bir süre sonra düzelen kaşıntı-kızarıklık-kabarıklık gelişir. Ürtiker,
daha iyi bilinen adıyla kurdeşen, akut veya kronik şekilde seyredebilen
ve akut tabloların genelde allerjik kökenli olduğu bir rahatsızlıktır.
Ürtiker cilt yüzeyinde oluşan; soluk kırmızı renkte, birden fazla
sayıda, birleşme eğiliminde, kaşıntılı kabarık plaklar ile
karakterizedir. Anjioödem, damar dışına akut serum sızması ile daha
derin dokularda oluşur. Bu tabloda kaşıntı ve kızarıklık yoktur.
Anjioödem, göz ve dudak çevresinde akut ödem, yani şişlik gelişimi ile
karakterizedir. Bazen boğaz ve dil kökü bölgesi ödemi de patolojiye
eşlik eder. Bu durumda süratle müdahale gerektiren nefes darlığı tablosu
oluşur. Ürtiker ve anjioödem beraberce oluşabilir, hatta bazen bu
patolojiler anaflaktik şokun yani genel akut allerjinin parçası bile
olabilir.
Gıda allerjileri, çeşitli gıdalara karşı oluşan ve
allerjik reaksiyon zincirinin, temasa bağlı istisnai durumlar dışında,
sindirim sisteminden başladığı allerjik tablolardır. Gıda allerjilerinde
nihai reaksiyonların oluştuğu doku da genelde sindirim sistemidir.
Ancak allerjik reaksiyonlar, çoğunlukla sindirim sistemi reaksiyonlarına
eşlik etmek kaydıyla; cildde, solunum sisteminde, hatta tüm vücudda
oluşabilir. Hayati risk içeren anaflaktik şok da gıda allerjisi sonucu
oluşabilir. Gıda allerjileri bulantı, kusma, kramp şeklinde karın
ağrısı, şişkinlik, ağız ve dudaklarda kaşıntı-şişme, ishal, kendini kötü
hissetme gibi belirtilerle karakterizedir. Bu allerjilere en sık yol
açan gıdalar; inek sütü, yumurta, balık, kabuklu deniz canlıları, soya,
fıstık ve çilektir. Gıda allerjileri sıklıkla; allerjik astım, allerjik
rinit, allerjik cild hastalıkları gibi diğer atopik hastalıklarla
beraberce görülür.
Genel allerji, tüm sistemleri tutan ve anaflaktik
şoka kadar giden reaksiyonlar zinciridir. Bu tabloda solunum sistemi,
cild dokusu, hatta sindirim sistemi reaksiyonları beraberce bulunur.
Yani astımdaki gibi nefes darlığı-hırıltılı solunum,
ürtiker-anjioödemdeki gibi cildde kabarıklıklar-şişlikler, gıda
allerjisindeki gibi karın ağrısı-kusma gibi belirtiler beraberce oluşur.
Bunlara kalp-damar sistemi bulguları eşlik eder. Nihai nokta olan
anaflaktik şok; ileri nefes darlığı, zayıf ve çok hızlı kalp-nabız
atımı, çok düşük tansiyon, şuur kaybı ve takiben hayati tehlike oluşması
ile karakterizedir. Anaflaktik şok pek çok allerjenle oluşabilir. Ancak
anaflaksiye en sık yol açan allerjenler; penisilin, arı sokması,
fıstık, balık ve kabuklu deniz ürünleridir. Acil tedavi çok önemlidir;
tedavide kritik ilaç adrenalindir.
Allerjik reaksiyonlara yol açan allerjenler, organik ve anorganik pek çok maddeyi içeren geniş bir liste
oluştururlar. Allerji hemen her tür yabancı maddeye karşı oluşabilir.
Allerjenlerin vücuda giriş yolları ise çeşitlidir; solunum yolu, cild
teması, sindirim yolu, hatta ilaçlarda olduğu gibi vücuda direk
enjeksiyon, giriş yolu olabilir. Solunum yolu allerjenleri arasında ev
tozu akarları, küfler ve polenler ilk sıradadır. Temas allerjenleri
olarak şampuanlar ile saç spreyleri reaksiyonlarda sıkça rol oynar. Gıda
allerjenleri arasında ise inek sütü, yumurta akı, balık, deniz
kabukluları, soya, fıstık ve çilek başı çeker. Genel allerjik
reaksiyonlarda penisilin gibi ilaçlar ve arı toksinleri ön plandadır.
Allerjik Nezle / Allerjik Rinit Nedir – Nonallerjik Rinit Nedir
Allerjik nezle, hekimlerin
tanımlamasıyla allerjik rinit; burun tıkanıklığı-akıntısı-kaşıntısı,
aksırık nöbetleri, göz kızarması-yaşarması-kaşıntısı şeklinde
belirtileri olan, burun içi dokusunun ve ilişiklerinin allerjik
hastalığıdır. Dönemsel yani sezonal veya sürekli yani perennial tipte
olabilir. Dönemsel allerjik rinit sıklıkla polen, çim gibi yıllık döngü
içinde olan bitkisel allerjenlerle oluşur. Sürekli allerjik rinit ise
sıklıkla ev tozu akarları, küfler, kedi tüyü gibi çeşitli canlılarla
ilişkili partiküllerle meydana gelir; ancak organik-anorganik her tür
partiküle karşı gelişebilir.
Allerjik rinit oluşumunda kalıtsal faktörler, önemli rol oynar. Ailesinde herhangi bir tipte allerji yükü olan
kişilerde oluşma olasılığı daha yüksektir. Anne ve babanın her ikisinde
de allerji varlığı, çocuklarda allerji olasılığını %50 ye yükseltir.
Ancak kalıtsal zemin üzerine, çevreye ve yaşama ait faktörlerin ilavesi
bu hastalığı ortaya çıkarır.
Allerjik rinit gelişim mekanizması, şu şekilde
özetlenebilir: Allerjik rinit, başka birçok allerjik hastalık gibi,
atopi olarak adlandırılan ve vücudun aleyhine işleyen bir reaksiyon
zinciri ile oluşur. Atopi zinciri, yaşamın erken döneminde vücudun
allerjen ile ilk karşılaşmasıyla başlar. Bu aşamada bağışıklık
sisteminin önemli parçaları olan, allerjen tanıtıcı hücreler,
T-hücreleri, B-hücreleri reaksiyon silsilesi ile o allerjene özel IgE
antikoru üretilir. Böylece vücud o allerjene duyarlı hale gelmiş olur,
ki buna sensitizasyon denir. Daha sonraki zamanlarda, sensitize vücud
tekrar aynı allerjenle karşılaştığında, allerjene özel IgE antikoru ve
allerjen, mast hücreleri denilen ve iltihabi reaksiyonları oluşturan
hücrelerin yüzeyinde, beraberce bir kompleks meydana getirirler. Bu
antikor-antijen kompleksi ise hatalı iltihabi reksiyonları başlatır.
Mast hücrelerinden histamin, lökotrienler, sitokinler ve
prostoglandinler salgılanır. Bunlardan histamin özellikle allerjinin
erken dönem reaksiyonlarında rol oynar; aksırma, burun akıntısı, burun
kaşıntısı oluşur. Sitokinler ve lökotrienler ise özellikle allerjinin
geç dönem reaksiyonlarında rol oynar; burun tıkanıklığı ve geniz
akıntısı oluşur.
Allerjik rinit tanısı, hastanın hikayesi, kliniği,
endoskopik bulguları ve allerji testleri üzerine kuruludur. Allerji
testleri cilt ve kan testleri olarak 2 şekilde yapılır. Cilt testleri,
yani prick test ve intradermal test, kol cildine çeşitli antijenlerin
uygulanıp erken yanıtların gözlemle değerlendirilmesi üzerine kuruludur.
Kan testleri, yani Rast-Elisa-Immunocap testleri, kanda bulunan
antijene özel IgE antikorlarının tesbiti üzerine kuruludur; bu testler
spesifik IgE testleri olarak da adlandırılır.
Çocukluk çağında allerjik rinit, yetişkinlerdekine
benzer şekilde seyreder. Bunların yetişkinlerden farklı özellikleri ise
şunlardır: Çocuklarda allerjik rinit zemininde üst solunum yolu
enfeksiyonları daha sık yerleşir. Aynı şekilde çocukluk çağı allerjik
riniti, otitis medyanın farklı formlarının ve sinüzitlerin gelişiminde
sıkça rol oynar. Ayrıca, horlama ve uykuda nefes durmasına önemli
katkıda bulunabilir. Çocuklarda gıda allerjileri, cild allerjileri ve
astım tabloları da, allerjik rinit öncesinde veya allerjik rinit
beraberinde görülebilir. Genel bir kural olarak; ailesinde allerji
hikayesi bulunan, bebekliğinde gıda allerjisi gösteren, yanaklarında
veya dirseklerinde atopik dermatit gelişen, gece öksürüğü-efor
öksürüğü-grip sırası/sonrası öksürüğü şeklinde astım işaretleri
oluşturan çocuklar, allerjik rinit açısından da gözlemlenmelidir.
Nonallerjik rinit, allerji dışı nedenlerle oluşan
burun mukozası müzmin patolojilerinin genel tanımlamasıdır. Viral ve
bakteriyel enfeksiyöz hastalıklar da, allerjik hastalıklar gibi, bu
tanımlamanın dışında kalır. Nonallerjik rinit görülme sıklığı
endüstriyel toplumlarda, allerjik rinitte olduğu gibi, giderek
artmaktadır. Bu patolojilerde; allerjik rinite benzer şekilde müzmin
burun akıntısı ve burun tıkanıklığı söz konusudur, ancak allerjik
rinitin aksine aksırma, burun kaşıntısı ve göz şikayetleri tipik olarak
görülmez. Nonallerjik rinitin en sık karşılaşılan formları şunlardır:
Vazomotor rinit, eozinofilik rinit, medikamentöz rinit, hamilelik
riniti, sigara riniti, reflü riniti, toz-talaş riniti… Nonallerjik rinit
patolojilerinin engellenmesi ve tedavisinde, etkenden uzak durulması ve
burun temizliği çok önemlidir. Ayrıca patolojiye özel tedaviler
uygulanır.
Allerjik Rinit Tedavisi Nasıldır – Antihistaminik, Kortizollü Sprey Nedir
Allerji korunma/engelleme/tedavi kavramları, bütün allerji formları için bir bütün olarak görülmelidir.
Zira allerjik bünyeli insanlar, zaman içinde allerjinin diğer formlarını
da oluşturabilirler. Ayrıca bu farklı formların gelişim mekanizmaları
ortaktır. Yine farklı formlar aynı allerjenlerden kaynak alabilir ya da
aynı etkenler yoluyla tetiklenebilirler. Bu nedenlerle allerjiden
korunmanın, allerjik reaksiyonları engellemenin ve allerji tedavilerinin
genel kuralları ortaktır ve kısaca allerji tedavisi kavramı ile ifade
edilirler:
Allerji tedavisinin ilk parçası, yaşam koşullarını
doğaya daha uyumlu hale getirmektir (Polen allerjisi olanlar için polen
dönemleri istisnadır! Ayrıca ağır astım hastaları için doktor
kısıtlamaları söz konusu olabilir!): Havası temiz bir dış ortamda daha
fazla zaman geçirmek, ev ve iş yerini sık ve iyi havalandırmak, hafif
egzersize düzenli zaman ayırmak…
Allerji tedavisinin ikinci parçası, yaşam
alanlarından allerjenleri uzaklaştırmak veya azaltmaktır: Mekanda az
eşya-az halı-az döküman bulundurmak, ortamda nem oranını düşürmek,
çarşaf-yastık kılıfı-nevresimleri sık ve yüksek ısıda yıkamak, evde ya
da en azından yatak odasında kedi köpek bulundurmamak, polen mevsiminde
polenlerden uzak durmak, suni şampuan kullanmamak…
Allerji tedavisinin üçüncü parçası, allerjik
reaksiyonları tetikleyebilen koşullardan uzak durmaktır: Kirli hava,
egzos gazı, sigara ve duman ortamı, kimyasallarla yüklü hava-yağmur
teması gibi uyarıcılardan kaçınmak…
Allerjik rinit tedavisi, allerjik riniti direk
hedefleyen tedavi uygulamalarını içerir. Bu tedavinin araçları; burun
temizliği, burun spreyleri ve allerji karşıtı şuruplar/haplar başlıkları
altında toplanabilir. Burun temizliğinde dozajlı ve dengeli çeşitli
sıvılar kullanılır. Sprey, şurup ve haplar ise; atopik allerjik
reaksiyon zincirini herbiri farklı yerlerde kıran kortizol, kromoglikat,
antihistaminik veya lökotrien antagonisti ilaçları içerir. Allerjik
rinit tedavi araçlarını şu şekilde açabiliriz:
Burun temizliği, her tür burun rahatsızlığında
önemli bir yere sahiptir. Burun temizliği için; serum fizyolojik yani
steril dengeli tuzlu su, seyreltilmiş ve sterilize edilmiş hazır deniz
suyu, nihayet dozajı belirlenmiş tuz-karbonat yani sodyum klorür ve
sodyum bikarbonat ilave edilmesiyle hazırlanan çözelti, seçenekleri
kullanılır. Burun içinin günde birkaç kez yıkanması, allerjenlerin burun
içinden eliminasyonuna ve kısır döngüye yol açan salgıların
uzaklaştırılmasına katkı getirir. Ayrıca bu temizlik, allerji karşıtı
spreylerin burun içinde mukoza yüzeylerine temas ve etkilerini
kolaylaştırır.
Burun spreyleri, kortizol, kromoglikat veya
antihistaminik içerir. Bu spreyler yerel etki gösterip, yalnızca asgari
düzeyde emilirler, dolayısıyla sistemik etkileri minimal düzeydedir.
Burun spreyleri arasında en sık kullanılanları; triamsinolon,
flutikazon, mometazon gibi yeni tipte kortikosteroid içeren “kortizollü”
spreylerdir. Allerjinin erken ve geç fazına etkili bu kortizollü
spreyler, burun tıkanıklığı dahil olmak üzere tüm burun şikayetlerine
etkilidir, yalnız lokal kullanımdan ötürü göz şikayetlerine etkileri
sınırlıdır. Kromoglikat veya antihistaminik içeren burun spreyleri de
tek başlarına veya kombine olarak bazen allerjik rinit tedavisinde
kullanılır.
Ağız yoluyla kullanılan şuruplar/haplar, genelde
antihistaminik ve istisnai durumlarda kortizol ile lökotrien antagonisti
içeren ilaçlardır. Allerjinin erken fazına etkili olan antihistaminik
ilaçlar, sistemik olarak kullanıldıklarında, göz ve burun şikayetlerinin
hepsine etkilidirler. Yalnız allerjinin geç faz reaksiyonu olan burun
tıkanıklığına etkileri yoktur. Birinci jenerasyon H1 reseptör blokeri
antihistaminikler santral sinir sistemini de etkileyip sedasyona yol
açarlarken; loratadin, setirizin, levosetirizin gibi ikinci jenerasyon
H1 reseptör blokeri antihistaminiklerde bu yan etki asgariye düşmüştür.
Kortizol veya lökotrien antagonisti içeren ilaçlar da ihtiyaç halinde,
allerjik rinit tedavisinde belli bir süre kullanılır.
Allerji aşısı, tedaviye yanıt vermeyen allerjik
rinit vakalarında gündeme gelebilir. Allerjenlerin tesbitini takiben
başlanan aşı tedavisi, subkutan yani cilt altına enjeksiyon veya
sublingual yani dilaltına damlatma yöntemi ile uygulanır. Klasik yöntem
olan subkutan yöntemde aşı önce haftada bir kez uygulanır, sonra iki
haftada bir, nihayet ayda bir kez rapeller şeklinde devam eder. Allerji
aşısı tedavisi toplamda birkaç yıl sürer.
Allerjik Rinit Tedavisi Sırası ve Sonrası Nasıldır
Allerjik rinit tedavisi sırası ve sonrası, şu şekilde özetlenebilir: Allerji, dost geçinilmesi gereken bir
rahatsızlıktır. Uzun süreli allerji aşısı ile bile, iyi sonuçlar alınsa
dahi, vücudun allerjik-atopik yapısı devam edeceğinden, rahatsızlık bir
süre sonra tekrarlayabilir veya artabilir. Allerjik rinit hastaları,
yaşam koşullarının değiştirilmesi ile ilgili önlemleri almak ve ihtiyaç
halinde, hekim kontrolünde, burun spreylerini ve allerji karşıtı
ilaçları kullanmak durumundadır. Yıllar içinde, allerjik rinit
şikayetleri artıp azalma gösterebilir. Ara ara ancak düzenli hekim
takibi hem gerekli önlemlerin alınmasını, hem uygun ilaç tedavilerinin
yapılmasını, hem de şikayetlerin artması durumunda sağlıklı zamanlamayla
aşı tedavisine geçilmesini sağlar. Ancak allerji aşısı da bazı allerjik
rinit hastalarında etkili olurken, bazı hastalarda istenilen sonucu
vermez. Konu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, allerjik rinit
günümüzde, bir takım önlemlere dikkat etmek ve gerekli tedavileri
uygulamak kaydıyla, kontrol altında tutulabilen ve istisnalar dışında
iyi bir yaşam kalitesinin sağlanabildiği bir rahatsızlıktır.
Copyright/Main Edition 2012 - Comprehensive Revision 2015 - Limited Revision 2022 - Prof. Dr. TUNCAY ULUĞ
Bu internet sitesi, Prof. Dr. Tuncay Uluğ'un Otobiyografisi
ve KBB Hastalıkları/Baş Boyun Cerrahisi Branşının Anlatımını beraberce içeren birleşik bir sitesidir.
Bu internet sitesinin tüm hakları saklıdır.
Bu sitede yer alan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır;
hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmaz, bu konuda herhangi bir
sorumluluk kabul edilmez.
Bu site T.C. ve uluslararası fikir hakları kanunları ile
korunmaktadır. Hastalıklarla ilgili bölümler tamamıyla Prof. Dr. Tuncay
Uluğ tarafından yazılmıştır ve yine Prof. Dr. Tuncay Uluğ tarafından bir
kitap olarak yayımlanabilir. Dolayısıyla hastalıkların tanımlandığı
bölümler başta olmak üzere bu internet sitesinden alıntı yapılamaz.