BURUN POLİBİ
 
 
 BURUN POLİBİ NEDİR – BURUNİÇİ PAPİLLOMU NEDİR
POLİPOZİS NAZİ, ANTROKOANAL POLİP, İNVERTED PAPİLLOM NEDİR
NAZAL POLİPLERİN VE PAPİLLOMLARIN AMELİYATLARI NASILDIR
ENDOSKOPİK AMELİYAT SIRASI VE SONRASI NASILDIR 
 
  
  
 Burun polipleri; yaşam standartlarını alt seviyeye
 indiren, ancak binlerce yıl önce dahi basit yöntemlerle koparılarak 
hastaların rahatlatıldığı, tıbbi-cerrahi çözümü olan patolojilerdir. 
 
 SÖZLÜK
Polip: Mukoza dokusu sarkması, baloncuğu
Nazal polip: Burun polibi, mukoza baloncuğu
Polipozis nazi: Nazal polipozis, polipli müzmin sinüzit
Antrokoanal polip: Sinüs dev polibi, maksiller sinüsden buruna sarkan büyük polip
İntranazal inverted papillom: Buruniçi papillomu, karnıbahar şeklinde tümör 
 
 Burun Polibi Nedir – Buruniçi Papillomu Nedir  
 
 Burun polibi kavramı, burun 
içinde ve burunyanı boşluklarında oluşan poliplerle karakterize 
hastalıkları genel anlamda tanımlamak için kullanılır. Polip, mukoza 
dokusunun hastalanarak iltihabi baloncuklar oluşturması ve sarkmasıdır. 
Burun polibi kavramı ile genellenen hastalıklar 2 ana başlık oluşturur; 
polipli kronik sinüzit ve antrokoanal polip. Polipli kronik sinüzit, 
yani polipli müzmin sinüzit, polipozis nazi olarak da adlandırılır.
 Buruniçi papillomu ise karnıbahar şeklinde tümoral
 bir gelişimdir ve histopatolojik olarak çok farklı bir yapıya sahiptir.
 Klinik olarak poliplerle karışabilen ve hastalar tarafından yanlış 
olarak polip şeklinde ifade edilen buruniçi papillomunun tam tanımlaması
 intranazal inverted papillomdur, yani buruniçi inverted papillomudur.
 Paranazal sinüsler, burnu çevreleyen kafa 
kemikleri içinde yer alan burunla ilintili havalı boşluklardır. 
Bunların, kafa kemiklerinin ağırlığını azaltmak, darbelerde tampon 
işlevi görmek, sesin rezonansına katkıda bulunmak, havayı nemlendirmek 
gibi çeşitli görevleri vardır. Sağ ve solda dörder sinüs gurubu bulunur:
 maksiller sinüsler, frontal sinüslar, sfenoid sinüsler ve etmoid 
sinüsler. Yüz orta bölümünde, tüm sinüslerin en büyükleri olan maksiller
 sinüsler yerleşmiştir. Alın alt bölümünde, kişiden kişiye ve tarafa 
göre büyüklükleri çok farklılık gösteren frontal sinüsler bulunur. 
Burnun arkasında, kafanın tam ortasında, yine kişiden kişiye ve tarafa 
göre büyüklükleri değişken olan sfenoid sinüsler yer alır. Burun içinde 
ise birbiriyle bağlantılı ardışık küçük hücreler dizisinden oluşan 
etmoid sinüsler bulunur. Etmoid sinüsler komplike yapıları ve diğer 
sinüslerin buruna açılan deliklerine komşu kavşak bölgede bulunmaları 
nedeniyle sinüzit kısır döngüsünün gelişiminde sıkça rol oynarlar.
 Polip ve papillomların yerleşim yerleri, benzerlikler gösterir. Polipli müzmin sinüzit/polipozis nazi, 
antrokoanal polip ve intranazal inverted papillomda lezyonlar; burun yan
 duvarlarından, yani paranazal sinüslerden köken alırlar ve burun 
boşluklarına sarkarlar. Ancak lezyonların klinik, endoskopik, radyolojik
 ve histopatolojik özellikleri farklıdır. 
 
 Polipozis Nazi, Antrokoanal Polip, İnverted Papillom Nedir  
 
 Polipozis nazi/polipli kronik sinüzit, burun içinde ve paranazal sinüslerde, yani burunyanı boşluklarında, 
poliplerin gelişimi ile karakterize bir sinüzit tablosudur. Polipli 
müzmin sinüzitte, burun tıkanıklığı en aşikar belirtidir. Buna kıvamlı 
cerahatli-koyu renkli burun veya geniz akıntısı, koku alma bozukluğu ve 
basınç hissi şeklinde yüz ağrısı gibi dönemsel veya sürekli 
belirti-bulgular eşlik edebilir. Ayrıca bu majör şikayetlerin yanısıra 
pekçok ilave minör şikayet olabilir. Çok ileri vakalarda polipler burun 
ucundan görülebilir, hatta dışarı sarkabilir. Kronik sinüzitin 2 ana 
formundan biri olan polipli kronik sinüzit; basit/eozinofilik tipte veya
 allerjik fungal tipte olabilir:
 Basit polipli kronik sinüzit, iki taraflı polipler
 ile karakterize, oluşumunda eozinofillerin rol aldığı polipli sinüzit 
formudur. Yaygın kullanımda, nazal polipozis kavramıyla genelde basit 
polipli kronik sinüzit kastedilir. Hekimler bu sinüzit formunu 
eozinofilik kronik sinüzit olarak adlandırırlar. Basit polipli kronik 
sinüzit vakalarında ilk aşama tıbbi tedavidir: Bu vakalarda polipleri 
küçültmek için oral kortizol veya lökoterien antagonistleri kullanımı 
tedavinin merkezindedir. Yine antiinflamatuar yani iltihap önleyici 
etkilerinden yararlanmak için makrolidler de kullanılabilir. Ayrıca 
stafilokoklar ve anaerob bakterileri özellikle kapsayan uzun süreli 
antibiyotik, kortizollü sprey ve burun içi temizlik tedavisi, klasik 
antibiyotik tedavisinin etkisi müphem de olsa, sıklıkla beraberce 
uygulanır. Burun içi temizliğinde serum fizyolojik/hazır steril dengeli 
deniz sularının yanısıra, dozajı belirlenmiş tuz-karbonat ilavesiyle 
hazırlanan çözeltiler kullanılır. Tıbbi tedaviye yanıt alınamayan veya 
yetersiz yanıt alınan vakalara endoskopik sinüs cerrahisi ile müdahale 
edilir.
 Allerjik fungal kronik sinüzit, genelde tek 
taraflı polipler ile karakterize, mantarların ve allerjinin kısır döngü 
oluşturarak gelişiminde beraberce rol aldığı, giderek yaygınlaşan 
polipli sinüzit formudur. Allerjik fungal kronik sinüzit dışında, 
paranazal sinüslerde görülen başka mantar hastalıkları da vardır: 
Bunlardan mantar topu olarak adlandırılan tablo, mantarlarla oluşan 
izole basit bir hastalık şeklidir. İnvaziv mantarlı sinüzit ise bunların
 tamamen dışında, immun yetmezlik durumlarında görülen ağır bir 
tablodur, konunun dışındadır. Allerjik fungal kronik sinüzit ve mantar 
topu vakalarında tedavi sıralaması, basit polipli kronik sinüzittekinden
 farklıdır: Bunlarda tedavinin ilk basamağı endoskopik olarak mantar 
döküntüleri ile sekresyonların çıkarılmasıdır. Yani cerrahi tedavinin 
merkezindedir. Mantar topu vakalarında lezyonun endoskopik yöntemle 
çıkarılması, istisnaları dışında kalıcı tedavi için yeterlidir. Allerjik
 fungal kronik sinüzitde ise, atopinin kontrol altına alınması tedavinin
 asli parçasıdır. Atopinin kontrol altına alınmasında lokal-oral 
kortizol, lökoterien antagonistleri, antihistaminikler veya allerji 
aşıları uygulanır. Lokal ve genel mantar ilaçlarının bu hastalıktaki 
etkileri ise katileşmiş değildir.
 Antrokoanal polip, yani sinüs dev polibi; antrum 
veya maksiller sinüs denilen burunyanı boşluğundan kaynaklanıp burun 
içine ve takiben genize sarkan, tek parçadan oluşan büyük mukoza 
balonudur. Bu dev iltihabi polip, üst çene kemiğinin içinde bulunan ve 
en büyük burunyanı boşluğu olan maksiller sinüsün, ostium denilen 
ağzından burun içine uzanır, oradan da koana olarak adlandırılan burun 
arka iç deliklerinin arasından genize sarkar. Antrokoanal polipler 
istisnaları dışında tek taraflı olur; dolayısıyla asli belirtileri tek 
taraflı burun tıkanıklğıdır. Aynı tarafa sinüzit eklenmesi durumunda; 
tek taraflı burun akıntısı, yüz ağrısı ve ayrıca minör şikayetler 
tabloya ilave olabilir. Antrokoanal poliplerin tedavi yöntemi endoskopik
 sinüs cerrahisi teknikleri ile çıkarılmalarıdır.
 İntranazal inverted papillom, yani buruniçi 
inverted papillomu, burun içinde ve burunyanı boşluklarında 
papillomlarla seyreden hastalığı tasvir eder. Lezyon, en sık etmoid ve 
maksiller sinüslerde yerleşir. Papillom kavramı, genel anlamda, 
karnıbahar şeklinde büyüme gösteren iyi huylu tümoral gelişimleri tasvir
 eder. İnverted papillom ise, histolojik olarak epitelin içeri doğru 
parmaksı gelişimleri ile karakterize özel bir formdur ve bu hastalık 
“human papilloma virus” adı verilen insan papillom virüsleri ile 
ilişkilidir. Buruniçi inverted papillomunu, burun ucunda da görülen, tüm
 vücutta yüzeyde yerleşebilen ve yaygın kullanımda siğil olarak 
adlandırılan basit papillomlarla karıştırmamak gerekir. İnverted 
papillomlar iyi huylu lezyonlardır, ancak %10 oranında kanserleşme 
ihtimali taşırlar. İzole buruniçi inverted papillomu fazla belirti-bulgu
 vermez; tek taraflı burun tıkanıklığı ve burun akıntısı gibi müphem 
şikayetler olabilir. Ancak papillomların yarattığı durgun ortamda 
bakterilerin yerleşmesiyle, tek taraflı müzmin sinüzit gelişebilir ve 
aşikar burun akıntısı, burun tıkanıklığı, yüz ağrısı gibi sinüzit majör 
şikayetleri hastalığın ortaya çıkmasını sağlayabilir. İnverted 
papillomların klinik görünümleri poliplerle karışabilir, yalnız 
papillomlar poliplerin aksine saydam değildir ve poliplerden daha 
serttir. Buruniçi inverted papillomlarının tedavi yöntemleri, endoskopik
 yolla tamamen çıkarılmalarıdır.
 Çocukluk çağında; polipli müzmin sinüzitin 2 
formu, antrokoanal polip ve inverted papillom tanı-tedavisi 
yetişkinlerdekine benzerdir. Ancak bu çağdaki polipli müzmin sinüzit 
vakalarında kistik fibröz hastalığının söz konusu olabileceği 
unutulmamalıdır. Çocuklarda nazal-paranazal cerrahi girişim 
gerektiğinde, minimal endoskopik sinüs cerrahisi uygulanır. Bu çağda, 
çocuğun yüz gelişimini bozmamak için endoskopik sinüs cerrahisi 
genişliğinin mümkün olan asgari düzeyde tutulması amaçlanır. 
 
 Nazal Poliplerin ve Papillomların Ameliyatları Nasıldır  
 
 Endoskopik ameliyatlar, en sık, 
burun içine ve paranazal sinüslere yönelik olarak kullanılmaktadır. 
Ancak endoskopik yöntem, yalnızca bir çalişma tekniğidir. Dolayısıyla bu
 teknik kulak burun boğaz sahasında nazofarenks, pterigopalatin fossa ve
 diğer komşu alanlara da uygulanır. Hatta intrakranyal alana da 
endoskopik müdahaleler mümkündür.
 Endoskopik sinüs ameliyatı, farklı açılı 
endoskopların yardımı ve bu işe özel hassas aletlerin kullanımı ile, 
burun içine ve sinüslere yapılan girişimlerin genel tanımlamasıdır. 
Hekimler bu tekniği fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi olarak veya 
kısaltarak baş harfleriyle “FESC” şeklinde de ifade ederler. İngilizce 
“functional endoscopic sinus surgery” kavramının baş harflerinden oluşan
 “FESS” ifadesi de kullanılır. Tedaviye dirençli müzmin sinüzit 
vakalarında endoskopik sinüs ameliyatı; hastalıklı dokuların alınması ve
 takiben hastalığın yeniden oluşumunu engelleyecek şekilde burun içinin 
şekillendirilmesi şeklinde uygulanır. Polipli, antrokoanal polipli veya 
papillomlu vakalarda ise bu lezyonlar takip edilir, ihtiyaca göre farklı
 bölgelere endoskopik olarak müdahale edilir. Endoskopik sinüs 
cerrahisi; unsinektomi, maksiller antrostomi, anterior etmoidektomi, 
frontal sinuzotomi, sfenoidotomi gibi tek sinüsün yalnız bir kısmına 
yönelik sınırlı cerrahi müdahaleler şeklinde uygulanabildiği gibi, total
 frontosfenoetmoidektomi şeklinde tüm sinüslere yönelik olarak da 
uygulanabilir. Endoskopik sinüs cerrahisinde sonucu etkileyen kilit 
faktörler; yalnız gerekli bölgelere müdahale edilmesi, mukozaların 
olabildiğince korunması, ağızlaştırmaların doğal drenaj bölgelerine 
uygulanması ve girişim alanlarında yapışıklık oluşmasının 
engellenmesidir. Endoskopik sinüs cerrahisinin ayrıntıları ise lezyona 
göre farklılık gösterir:
 Basit polipli kronik sinüzit-endoskopik cerrahisi, şu temel prensipler dahilinde uygulanır: Ameliyat öncesinde mutlaka 
etkili bir kortizol tedavisi yapılır. Bu tedavi polipleri gerileteceği 
gibi, daha az kanamalı bir ortamda ameliyat yapılmasını sağlar. Basit 
polipli müzmin sinüzitlerde vaka bazında kararlarla, poliplere ve 
hastalıklı sinüs bölgelerine; sınırlı girişimden total 
frontosfenoetmoidektomi girişimine uzanan farklı endoskopik tekniklerle 
müdahale edilir.
 Allerjik fungal kronik sinüzit-endoskopik cerrahisi, benzer şekilde girişim öncesinde, etkili bir kortizol tedavisi 
yapılmasını gerektirir. Bu vakalarda endoskopik olarak mantar 
döküntülerinin tamamen çıkarılması temel hedeftir. Allerjik fungal 
sinüzitlerde de, poliplere, mantar döküntülerine ve hastalıklı sinüs 
bölgelerine; sınırlı girişimden total frontosfenoetmoidektomi girişimine
 uzanan farklı endoskopik tekniklerle müdahale edilir.
 Antrokoanal polip-endoskopik cerrahisi, antrokoanal polibin asli tedavi yöntemidir. Tek parçalık dev polip, 
endoskopik yöntemle rezeke edilir. Müdahalenin genişliği vakaya göre 
belirlenir. Rekürranslerin önlenmesi için bu dev polibin köken aldığı 
maksiller sinüsdeki başlangıç bölgesindeki polip kökünün rezeksiyonu 
önemlidir. Bu, maksiller antrostomi yardımı ile uygulanır.
 Burun inverted papillomu-endoskopik cerrahisi, özellikli bir cerrahidir. İnverted papillomlar, tekrarlama eğilimleri ve
 karsinoma dönüşüm riskleri nedeniyle, özenli cerrahi gerektirirler. 
Geniş veya gizlenen lezyonlarda endoskopik girişim ihtiyaca göre 
genişletilebilir, birden fazla giriş bölgesinden uygulanabilir veya 
endoskopik teknikler küçük ameliyat kesileri üzerinden uygulanan klasik 
tekniklerle kombine edilebilir. 
 
 Endoskopik Ameliyat Sırası ve Sonrası Nasıldır  
 
 Endoskopik sinüs cerrahisi sırası ve sonrası, hastalar önemli sıkıntılar yaşamazlar. Bu vakalar ameliyatı takiben, 
duruma göre 4-5 saat sonra veya ertesi gün taburcu edilir. Operasyon 
sırasında burun içine, sıklıkla, kendi kendine eriyen, antibiyotikli 
pomad emdirilmiş yumuşak malzemeler yerleştirilir. Bazense ucunda ip 
bulunan, benzer şekilde antibiyotikli pomad emdirilmiş ancak erimeyen 
özellikte küçük süngerler yerleştirilir; bu durumda süngerler ertesi gün
 alınır. Vakalar yara iyileşmesi tamamlanana kadar birkaç hafta boyunca 
ayaktan pansumanlarla takip edilir. Endoskopik sinüs cerrahisi öncesi ve
 sonrasında sigara içilmemesinin, girişimin iyi sonuç vermesi açısından 
önemli olduğu unutulmamalıdır. Endoskopik sinüs cerrahisinden sonraki 
uzun dönem iyileşme/sonuç süreçleri, lezyonun tipine göre farklılıklar 
gösterir. Ancak genel anlamda şunu ifade etmek gerekir: Endoskopik sinüs
 cerrahisi ameliyatları, kazanç-risk-kayıp kavramları açısından bir 
bütün olarak değerlendirildiğinde, ihtiyaç oluşması durumunda, riskleri 
ve hastaya verdikleri rahatsızlıkları az, kazanımları ise fazla 
girişimlerdir.
 Basit polipli kronik sinüzit-ameliyat sonrası süreci, şu özellikleri gösterir: Basit polipli kronik sinüzitte, cerrahi 
girişim sonrası uzun dönem sonuçlar, hastalığın natürü nedeniyle 
değişkendir. Sıklıkla kapsamlı endoskopik yöntemlerle müdahale edilen bu
 vakalarda, girişimi takiben hastalık kontrol altına alınabilir veya 
polipler zaman içinde tekrarlayabilir. Polipli kronik sinüzit 
vakalarının, mukozal hiperplazi gelişimine yatkın yapıları ve eozinofil 
zeminli iltihabi reaksiyonları, radikal tedavi konusundaki zorlukları 
oluşturur. Vakalar takip edilir ve gereğinde kortizol sprey-tablet 
tedavisine alınır. Poliplerin tekrarladığı ilaç tedavisine dirençli 
vakalar ise, tekrar endoskopik sinüs cerrahisine ihtiyaç gösterebilir.
 Allerjik fungal kronik sinüzit-ameliyat sonrası süreci, şu özellikleri gösterir: Allerjik fungal sinüzitte, endoskopik olarak 
mantar döküntülerinin tamamen çıkarılması ve beraberinde atopinin 
kontrol altına alınması, uzun dönemli başarılı sonuç için şarttır. Bu 
vakalarda antihistaminik tabletler, kortizollü spreyler-tabletler, 
lökotrien antagonistleri ve allerji aşıları kullanım ve uygulamaları, 
sonuçların kalıcılığı ve lezyonların tekrar gelişmesinin önlenmesi 
açısından çok önemlidir. Lezyonların tekrarlaması durumunda, endoskopik 
sinüs cerrahisine tekrar ihtiyaç oluşabilir.
 Antrokoanal polip-ameliyat sonrası süreci, şu 
özellikleri gösterir: Antrokoanal polibin endoskopik yöntemlerle 
çıkarılması çoğunlukla kalıcı sonuç verir, tekrarlaması istisnaidir. Bu 
vakalar, genellikle ilave tıbbi tedaviye de ihtiyaç göstermez.
 Burun inverted papillomu-ameliyat sonrası süreci, şu özellikleri gösterir: İnverted papillomun çıkarılmasını takiben tüm 
dokular histopatolojik tetkike alınır, böylece hem kati tanı konulur, 
hem de karsinom alanları olup olmadığı belirlenir. İnverted papillomun 
düşük oranda da olsa kanserleşme ihtimali nedeniyle ayrıntılı patolojik 
değerlendirme çok önemlidir. Yine aynı gerekçeyle hastaların, ameliyatı 
takiben klinik, endoskopik ve radyolojik yöntemlerle takipleri yapılır. 
Bu takiplerde hasta uyumu önemlidir. 
 
  
  
 
 
  
  
  
  
  
  
 Copyright/Main Edition 2012 - Comprehensive Revision 2015 - Limited Revision 2022 - Prof. Dr. TUNCAY ULUĞ
Bu internet sitesi, Prof. Dr. Tuncay Uluğ'un Otobiyografisi 
ve KBB Hastalıkları/Baş Boyun Cerrahisi Branşının Anlatımını beraberce içeren birleşik bir sitesidir. 
              Bu internet sitesinin tüm hakları saklıdır.
              Bu sitede yer alan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır; 
hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmaz, bu konuda herhangi bir 
sorumluluk kabul edilmez.
              Bu site T.C. ve uluslararası fikir hakları kanunları ile 
korunmaktadır. Hastalıklarla ilgili bölümler tamamıyla Prof. Dr. Tuncay 
Uluğ tarafından yazılmıştır ve yine Prof. Dr. Tuncay Uluğ tarafından bir
 kitap olarak yayımlanabilir. Dolayısıyla hastalıkların tanımlandığı 
bölümler başta olmak üzere bu internet sitesinden alıntı yapılamaz.